RIZIK

Gıda Terörünün Maneviyatımıza Verdiği Zararlar.

İnsanın maddi ve manevi, nefsani ve meleki, rahmani ve şeytani ve hak ve batıl olmak üzere iki ciheti vardır. Manevi ciheti olan meleki yönleri ibadet, zikir ve marifet ile beslendiği gibi maddi yönü olan bedeni ve nefsanî yönü ise gıdalarla beslenir.

eşimin çalışması

selamünaleyküm abiler ablalar. hemen konuya geçmek istiyorum. eşimin çalışması aileye maddi katkı olarak iyi fakat manevi katkısı ya da zararı var mı? biliyorsunuz ülkemizde geçim zor-belki de bize öyle geliyor- bunun için eşimin çalışması gerekiyor diye düşünüyorum.sizce ne yapmalıyız. şimdiden teşekkürler...

Bozuldu Nesil

Birileri kadın/erkek eşittir mîras’da dedi
Böylece nîce kız kardeşler kul hakkı yedi
Íhânette daha nâmuslu çıktı bizlerden kedi
Haram lokmalar ile maalesef bozuldu nesil.

Besmelesiz et’ler vitrinlerimizi süsler oldu
Hele tavuk’u murdar edip,makina ile yoldu
Oburlaşan şu midelerimiz haramlarla doldu
Haram lokmalar ile maalesef bozuldu nesil.

Asitli meşrûbatlara bile artık alkol karıştı
Haramla beslenen vücutlar şeytanla barıştı
Cehennem tapusu icin nâs birbiriyle yarıştı
Haram lokmalar ile maalesef bozuldu nesil.

Haramla beslenmiyen kişilerde asâlet vardı

Haram Yemekten Sakınmak

"Ey insanlar, yerdeki şeylerden helâl ve temiz olmak şartıyle yiyin. Şeytanın adımla­rına uymayın. Çünkü o, size hakikaten apa­çık bir düşmandır" (Sûrei Bakara 168).

Yiyip içme, hayatın gayesi değil, yaşamanın va­sıtasıdır. Bu noktadan söze başlayarak ifade etmek isterim ki, "yemek için yaşamıyoruz, ancak yaşa­mak için yiyoruz". Bu ince farkı dikkatten uzak tut­mayan münevver bir genç, rızkını kazanırken helâl ve temiz olmasına çok dikkat etmelidir. Canımızın çektiği veya önümüze getirilen her şeyi değil, dini­mizce yasaklanmayan şeyleri yiyip içmeliyiz.

HELÂL VE HARAM YEMENİN MANEVİYATA ETKİSİ

Mevlâna Celaleddin Rumî Hazretleri Mesnevi-i Şerif’te beyan buyurmuştur ki: İnsanın ruhunu emziren iki ana vardır: Melek ve şeytan... Elbette meleğin de şeytanın da sütü olmaz. Bundan maksat, onların vasfına uygun olan sıfatlardır ve mecazidir.

Melek kimin ruhunu emzirirse, o helâl kazanca ulaşır. Şehvet ve gazap gibi hayvanî kuvvetleri takviye eden gıdayı emziren de şeytandır. Gazap geldiğinde, mümin insanın aklının üçte ikisi gider.

Gıdası haram olanın ameli çirkin olur. Kimin ruhunu da melek emzirir ve kalbine yoldaş olursa, o kimse ibadet ve taata ulaşır, halim-selim olur adeta melekleşir.

SAHABİ, ALİM ve MUTASAVVUFLARIN GIDALARIN HELAL VE HARAMLIĞI İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER

Gidalarin helal ve haram olma keyfiyetleri ile insan hayatindaki yeri konusunda bazi sahabe, mutasavvuf ve alimlerin görüslerini de asagida belirtmeyi faydali gördük.

Derler ki : Bir gün birisi Hz. Ebu Bekir (r.a)’ e süt getirir verir. O da elinden alir ve içer. Adem, Hz. Ebu Bekir (r.a)’ e : “Bundan evvel size getirdiklerim hakkinda sorusturma yapar ondan sonra alirdiniz. Bunun için bir sey sormadan alip gittiniz.” Deyince Hz. Ebu Bekir (r.a)


-O halde bu sütün hikayesi nedir anlat.

HELAL LOKMA

Kuralsız, başıboş hayatı kabul etmemek, ferdi ve sosyal kuralların gereğine inanmak, bu gerekçe ile bir hayat felsefesi belirlemek, kendi üzerinde bir otorite kabul edip etmemek insana has özelliklerdir.

O, ya kendisini her şeyin merkezi kabul eder ve yasak ve serbestiyetleri (helal-haram) kendisi belirler, ya da bir yaradana inanır ve onun emir ve tavsiyelerine göre hayatını idame ettirir.

Yüce Mevla:

“Biz dilesek onların üzerine gökten bir mucize indiririz de, ona boyunları eğilip kalır.”(1) buyurur.

Abdülkâdir Geylâni'den Nasihatler



Ey oğul! Sana takvâ gerek. Bu sebeple takvânın icablarını ifâya gayret et ki, kalbin iç düşmanlıklardan ve çirkin huylardan kurtulsun. Hayırla istikametlensin.

Ey oğul! Dünyalık toplarken, gece odun toplayan fakat eline ne geldiğini bilmeyen kişi gibi olma. Eline geçen dünyalığın helal mi haram mı, meşru mu yoksa gayr-ı meşru mu olduğuna dikkat et. Bütün fiillerinde tevhid ve takvâ güneşi ile beraber ol!

Ey oğul! Kur'ân ile amel etmek, seni Kur'ân'ın mevkîine yükseltir; oraya oturtur. Sünnet ile amel etmek ise, seni Allah'ın Rasûlü'ne yaklaştırır. Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem'in kalbi ve manevi himmetiyle, Allah dostlarının kalbleri çevresinden bir an dahi ayrılmazsın. Allah dostlarının kalblerini güzelleştiren odur.

İbadetlerin kabulü ve helal lokma

Bütün ibâdetlerin kabûl olması, helâl lokmaya bağlıdır. Büyüklerden çoğu buyurdu ki, ibâdetler on kısmdır: Dokuz kısmı helâl kazanmaktır. Bir kısmı da bildiğimiz bütün ibâdetlerdir. O halde, müminler helâl kazanmağa çalışmalıdır. Haramdan ve şübhelilerden kaçınmalıdır.

Resûlullahdan “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki, “Allahü teâlâ güzeldir. Yalnız güzel yapılan ibâdetleri kabûl eder. Allahü teâlâ, Peygamberlerine emrettiğini, müminlere de emretti ve buyurdu ki, ey Peygamberlerim! Helâl yiyiniz ve sâlih, iyi işler yapınız! Müminlere de emir etti ki, ey iman edenler! Sizlere verdiğim rızklardan helâl olanları yiyiniz!”.