Fal

Sihir Yapmak ve Yaptırmaktan Sakınmak

"Helak edici şeylerden (bulunan) Allah'a şirk koşmaktan ve sihirden sakının" (Buharî c. 7, s. 29).

Sihir, sebebi gizli olduğu için, hakikate aykırı ola­rak tahayyül edilen göz boyacılığı ve hilekârlık yo­lunda cereyan eden bir şeydir. Esrarengizlik, sihrin sebebindeki gizlilik ve incelik zahiri bir câzibe, hile ve kötü maksat sihrin mâhiyetini teşkil etmektedir.

Sihir, muttarid sebepler hilâfına olarak bizzat Al­lah Teâlâ'nın dilemesiyle meydana gelen ve hârika sayılan işlerden değildir. Zira sihrin bir sebebi var­dır. Ancak bu sebebin herkes tarafından bilinmeme­sinden dolayı harikaymış gibi hayal edilir.

Kehanet endüstrisi örgütleniyor

Falcılık ve medyumluk dev bir sektör halini aldı. İstanbul’a Anadolu’dan falcı transferleri yapılıyor. Gizli kapaklı çalışanlar artık kurumsallaştı. Hatta “cinci hocalar” bile internete taşındı. Bazı web sayfaları reyting rekorları kırıyor. Gelişmeleri endişeyle izleyen uzmanlar uyarıyor: “Ümit tacirliği yapan bu kişiler toplumun ruh sağlığını tehdit ediyor.”


“Siz bir periyle evlisiniz, 3 çocuğunuz da bu periden; perilerden kurtulmak için bir beyaz, bir siyah tavuğun kanını alıp bunlarla banyo yapacaksınız; martın 20’sinden sonra şirketiniz büyük ciro yapacak, çok para kazanacaksınız; üç vakte kadar eşinle sorunların çıkacak, kötü günler yaşayacaksın; size kaynananız tarafından muska yapılmış, üç katlı bir evin bahçesindeki ağacın altına gömülmüş. Onu bul, bana getir; sorunların çözülecek.”

Cincilerin sözlerinin çoğu şeytan aldatması

"Fala inanma falsız da kalma” sözünün birçok kesimde rağbet gördüğü, cincilere, medyumlara inanmanın toplumsal bir hastalık olarak karşımıza çıktığı bir dönemden geçiyoruz.

Öyle bir dönem ki bilen de bilmeyen de çıkıp konuşuyor. Zihinler iyice bulanıyor. İnsanların ötelere uzanan merak duygularını körükleyen birçok konuyu Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Celal Yeniçeri ile konuştuk. Yaklaşık bir yıl önce “UFO” haberlerinin birden bire yaygınlaştığı günlerde “Uzay Ayetleri” eseri piyasaya çıkan Prof. Dr. Celal Yeniçeri ile yaptığımız görüşmede yeni kitabının ilk ipuçlarını da elde ettik.

İlginç bir vak’a

Peçevi İbrahim Efendi ile Gelibolulu Âlî’den naklen özetliyoruz:

Kanuni dönemi alimlerinden Sahn müderrisi iken şeyhülislam hakkında Rüstem Paşa’ya yazdığı bir şikayet mektubunda devlet itibarına saygısızlık ettiği için padişah huzurunda azarlanarak azledilmiş bir Arapzade vardır. Bilahare Semiz Ali Paşa vezir-i azam olunca ilk icraatı bu Arapzâde’yi Mısır kadılığına tayin etmek oldu. Âlî’ye göre o gece olanlar şöyledir:

Divandan sonra saadetlü padişah hasodayı teşrif buyurup canlarının sıkkın olduğu belli olunca Yakup Ağa;

-Düşmanlarınız mahzun olsun; padişahımın ıztırabı nedir? diye sormuş ve hünkar hazretleri;