Bela ve Musibet

Huzur Aranan Çağdaş ve Medeni Timarhaneler

Dünyaya sırrı imtihan gereği olarak gönderilen insan yaratılışının sırlarını, hakikatini ve mahiyetini bilmediği zaman ruhu, kalbi ve aklı kesmekeşlikte, perişanlıkta ve dağdağada kalır ve boğulur gider. Hele birde kendisine sunulan hayatların içerisinde iman yok ise ve imanın nuruyla aydınlanan eşyanın hakikati bilinmiyor ise daha çok elim elemlere ve kaderlere düşer. Zahirde ona güzel, neşeli ve şirin görünen her şey hakikat cihetiyle zehir olur, ona manevi bir cehennem azabı olur. Kendisine sunulan yalancı ve uyutucu hevasatlar, fantezilerin ve faydasız oyunların pençesinde kıvranıp durur.

Facebook Yüzünden Kararan Hayatlar..

Facebook denilen karı kız ayarlama mekanı, teşhir mağazası ve sanal randevu evi her geçen gün bir çok yuvaları yıktığı gibi bir çok genç kızın hayallerini, namusunu ve şerefini de elinden alıyor. Milyarlara varana ülkemizde milyonlarca üyesi bulunan bu menhus ve meçhul paylaşım sitesi yüzünden namuslar parça parça, hayaller kırık dökük, umutlar tahrip oluyor. Bir taraftan boşanmaların sayısını artırırken öteki taraftan ihanetleri meşru kılma, manevi değerleri ve namus anlayışını değiştiriyor.

Her Zorluk ve Müşkülat Karşısında “Allah Bana Yeter O En Güzel Vekildir”Demeliyiz

Bir zaman kâr ve zararını, hayrını ,şerrini ve pişmanlığını ve zorluk ve rahatlığını kestiremediğim bir tercih noktasında karamsarlık içerisinde iken askerliğini yapan takva sahibi ve temiz yürekli bir talebe ile konuştum.Hal hatır durum sorduktan sonra kardeşleri ile olan münasebetleri ve öteki sorunları sordum.Bana bütün işlerimi Allaha havale ettim,her şeyimi ona bırakmışım dedi.Bu söz aklımda ve düşüncemde öyle bir etki yaptı ki, birden aklıma bil mana olarak kuranda tevbe süresinde “Ey habibim eğer senden yüz çevirirlerse de ki, Allah bana yeter.Ondan başka ilah yoktur.O’na dayandım.

İntiharı Kurtuluş Olarak Görenler

Sizi mutlaka biraz korku ve açlık, biraz da mallardan, canlardan ve mahsûllerden bir noksanlık ile imtihân edeceğiz. (Ey Resûlüm!) O hâlde sabredenleri (Cennetle) müjdele! Ayeti insana sabretmeyi ve tevekkül etmeyi tavsiye ettiği halde insan kaybetmenin verdiği endişe, korku ve ümitsizlik ile sonu intiharlara kadar gidecek teşebbüslere giriyor.

Bütün Dünyayı Kaybetsek de Ümit ve İnancımızı Kaybetmeyelim.

Her insan hayatı boyunca maddi ve manevi kayıplara maruz kalır.Kazanma ve kaybetme ,sevinme ve üzülme,ağlama ve gülme arasında gel gitler yaşayan insan.Her zaman ne kazanır nede kaybeder.Bazen kazanır bazen kaybeder.Kazanırken sevindiği gibi kaybedince üzülür.Kayıpları bazen kazançlarından fazla olan insana düşen en büyük erdem sabır ve tevekküldür.Hayatın ve dünyanın geçici ve tükenici ve son bulucu olduğunu düşünüp sabretmesidir.Kaybetme ve kazanma kuşağında yaşayan insan,öyle büyük kayıplara uğrar ki bunların bazen farkına bile varmaz.Bazen insan boşa geçirerek kaybettiği saatler aylar ve

Sanal Aşk Aleminin Gerçek Mağdurları

Allahın insanlara çizdiği haram, helal, mübah, hak ve batıl, hayır ve şer sınırları insanların iki dünya saadetleri içindir. Bu sınırlar çiğnendiği ve aşıldığı zaman insanlar mağdur olurlar. Bu mağduriyetlere maruz kalmamak için hangi hayat sahasında olursa olsun dikkatli olmak gerekir. Bu alanlar işte işyeri olsun isterse kapalı olanlar olsun isterse internet olsun dikkat etmek gerekir. Bulunulan alanın verdiği rehavet, heyecan, yenilik, muhabbete değil o ortamdan Allahın razı olup olmayacağına bakılması gerekir.

Yaşananlar ve Depresyon

Van’da yaşanan depremde hayatını yitirenlere Allah’tan rahmet dilerim. Yakınlarına Allah sabır, yaralananlara şifa versin.

Deprem sonrası insanları korku, panik ve depresyondan uzak tutacak, kalplerine şifa olacak tek şey, Allah’a sarılmaktır. O’na yakın olmak, O’na sığınmaktır. İnsanın en büyük destekçisi Allah'tır. İnsan için, Allah’a yakın olması ve O'na dayanmasından daha büyük destek yoktur. Nötr ve kalbe hitap etmeyen yöntemlerle psikolojik desteğin yararı olmaz. Kalplere, ruhlara şifa olan Kur'an'dır.

ÜMİTSİZLİK HAYATI KATLEDER MUTLULUĞU İSE MAHVEDER.

İmtihan gereği; hayatın acı ve kederleri, hastalık ve belaları insanı sıkmaya çalışsa da insan dua, ibadet, zikir, tevekkül ile ferahlamaya çalışmalı. Kendisini rahatlatmaya çalışmalıdır.Nasıl bir parça su genleştiği zaman içirisindeki koca demiri parçalar. Öyle de suyun demiri parçaladığı gibi insanda sıkıntıları ve manevi kederleri dua ile tevekkül ile parçalamaya çalışmalıdır.Rabbinden ümidini kesip yeise düşmemelidir.

İMAN CEVHERİ BELA VE MUSİBETLERE SABIRLA AÇIĞA ÇIKAR.

Sırrı teklif ve imtihan gereği başımıza gelen ve gelecek olan hadisatların musibetlerin vücudunu bir nebze anlayıp kadermiş deyip teselli bulsak ta hakikat de bu hadisatların mahiyetlerini tam olarak bilemiyoruz, çünkü mahiyeti olan iç yüzü bir nevi rabbimizin kader ilmine taalluk ediyor.İlmi ilahinin bir nevi olan kaderi ilahiye ise ilmi olarak bilinmekten ziyade hali ve vicdani olarak bilinebiliyor.Yani olayların mahiyeti bize münhasır değil….Çünkü ilmi mutlak olan rabbimizin ilmini ihata edecek ilme sahip değiliz..Onu ihata edecek ne ilmimiz ve fehmimiz ne kudret

BELA VE MUSİBETLERİ TEVEKKÜL İLE RAHMETE ÇEVİRİN.

Aczi ve fakrı mutlak olan insanın korkuları,endişeleri ve kaygıları vardır.Hayatı mübadele,mücadele,sıkıntı, içerisinde geçer.İyilik,güzellik ve rahatlık için çırpınıp durur..Zindanda ise ışık arar, hasta ise sıhhat arar, ayrılıkta ise visal arar.Karınlıkta ise aydınlık arar.Yasta ise teselli arar.Gurbette ise dost ve yaren arar.Yalnız ise kalbine mukabil kalp arar sevinçleri, neşeleri, kederleri paylaşmak için.Yaratılışı gereği gönlü bazen kaynar kazan gibi fokurdar bazen,med cezirler içerisinde çalkalanır,bazen hüzün gözyaşlarını akıtır

ALLAH SABREDENLERİ NEDEN SEVER.

Rabbimiz kullarının maddi ve manevi makamlarını ve iman cevherlerini yükseltmek için onlara bela ve musibet vererek sabır ile kemalat ve derecelerini yükseltir.o kulunun yalvarış ve yakarışlarını duymak için onu bela ve musibete sevk eder.bela ve musibetlere sabreden müminlerin hastalıklı yada sıkıntılı ömrünü semeredar revnektar ve meyvedar yapar.

DÜNYANIN MUSİBET VE SIKINTILARI AHİRETİN SIKINTILARI YANINDA RAHMETTİR

Sırrı teklif gereği dünyaya gönderilen insan,bela,musibet ve hastalıklarla imtihana tabi tutulacaktır.Bu bela,musibet ve hastalıkların şiddeti kişiye zaman ve mekana göre değişik olacaktır.Bazen bela ve musibet içerisinde sevinçler olacağı gibi bazen de sevinç ve mutlulukların içerisinde de bela ve musibetler bulunacaktır...

HEPİMİZ KADERLE BİR ANTLAŞMA YAPTIK. KADERE İMAN EDEN MUTSUZ OLMAZ.

Sırrı imtihan gereği olarak başımıza gelen ve gelebilecek olan her türlü olumsuz şeylere karşı hazırlıklı olmalıyız.Çünkü kulluk vazifesini yüklenirken hepimiz kader ile bir anlaşma yaptık ve kaderi ilahi canibinden bizlere gelecek olan saadet,mutluluk sevinç ve nimetlerin yanında bütün eza, cefa ,sefa,sıkıntı, elem, keder vb gibi menfi şeyleri dahi kabul ettik.

Bela ve Musibetler İlahi Bir Mesajdır !..

Cenabı Hak müminlere kitap ve peygamberlerle ilahi mesajlar göndererek onları kulluğa,itaat ve ibadete,mükafata sevk etmenin yanında bela, musibet, hastalık, acı, sevinç, zorluklarla da gizli mesajlar göndermektedir..Cenabı haktan gelen her mesajın hakikat ve hikmetleri vardır.O mesajlardaki hikmet e hakikatleri okumak ve anlamak hayata çok şey katar.Eğer insan kendisine bela ,musibet yada farklı şekilde gelen mesajları anlama ve okuma kabiliyeti ve basireti yoksa kurtuluşuna veya kemalatına sebep olacak olan iyi bir mesajı sui tevil ile kötüye yorarak yada kötü

Sabredenlere Cenneti Müjdele!

Sizi mutlaka biraz korku ve açlık birazda mallarınız ve canlarınızdan mahsullerinizden bir noksanlık ile imtihan edeceğiz. ey rasülüm sabredenlere cenneti müjdele. bakara 55