Asrı Saadet

Kadınlara verilen müjdeler

Selâme, Resûl-ü Ekrem Efendimizin biricik oğlu İbrahim'in dadısı olan hanımın adıdır. Yani sahabe hanımlardan biridir. Hatta hanımların çekinip de soramadıkları bir çok sualleri gelip Selâme'ye söyleyerek sordurdukları da İmam-ı Malik'in naklettiği hadisten anlaşılmaktadır.

Bir gün Resûlullah Efendimizin huzuruna gelen Selâme, rahatça sualini sorar:

Ya Resûlallah, sen hep erkeklere müjdeler veriyor, hayırları erkeklerin yaptıklarını beyan buyuruyorsun. Kadınlara ise böyle müjdeler vermiyor, hayırlara onların da sahip olduklarını bildirmiyorsun..

Bir İftira İle Gelen

SAADET ASRINDA sahabilerin yaşadığı olayların en unutulmazlarından biri, Hz. Âişe’yi hedef alan bir iftira sonrasında yaşananlardır. Bu iftiranın üretildiği ânı takip eden günler ve haftalar boyu, Âişe validemizi, Resûlullah’ı, Ebu Bekir ailesini ve bir bütün olarak mü’minler topluluğunu feci şekilde sarsan bir sınanmadır yaşanan. Sebepler dairesinde ne Hz. Âişe’nin(r.a.), ne eşi Hz. Peygamberin, ne babası Hz. Ebu Bekir’in çözmesi mümkün olmayan iftira düğümünün gelen vahiyle çözülmesi ise, o gün bugündür müthiş bir ehadiyet dersi verir anlayana. Ki, sahabiler, bu dersi en iyi anlayan insanlardır; zira bu dersi, ilk elden, capcanlı, taptaze bir halde almışlardır.

Iste Ornek Gosterilen Bir Hanimefendi

Peygamber s.a.v Efendimiz her sozu suphesiz hikmetlidir vede sozlerin en guzelidir. Iste hayali hanimlara en guzel ornek:

Hz. Fâtima bir gün Efendimiz Aleyhisssalâtü Vesselâm'a:

"Babacigim, kadinlardan cennete ilk önce girecek olan kimdir?" diye merakla sordu. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz:

"Falan mahallede, falan evde oturan bir kadin var. Cennete ilk girecek kadin, iste o kadindir." buyurdular. Hz. Fâtima anamiz hayretle:

"Babacigim, o kadin cennete, benden de mi evvel girecek?" diye tekrar sordu. Peygamber Efendimiz:

"Evet! Senden de evvel girecek." buyurdu. Ve sayet isterse, gidip o kadinla tanisabilecegini söyledi.

HZ. AİŞE'YE İFTİRA HADİSİ

Hz. Aişe (r.ah.) şöyle anlatır:
Allah Resulü (a.s.) bir sefere çıkmak istediği zaman kadınları arasında kura çekerdi. Kura kime düşerse Allah Resulü onunla birlikte sefere çıkardı.

Hz. Aişe devamla:
Gazaya gitmek istediği bir gazvede de aramızda kura attı ve bu kurada benim ismim çıktı. Ben Resulüllah ile beraber sefere çıktım. Bu sefer, hicap ayeti indirildikten sonra idi. Ben havdecimin içinde bindirilir ve (konak yerine) onun içinde indirilirdim. Bütün yolculuğumuzda böyle oldu. Nihayet Resulüllah bu gazasından ayrılıp da döndüğü ve Medine'ye yaklaştığımızda bir gece yürüyüşü bildirdi. Hareket izni verildiği zaman ben kalkıp yürüdüm. Hatta orduyu geçtim. Hacetimi yerine getirdiğim zaman dönüp yerime geldim. Bir de göğsümü yokladım. Baktım ki Yemen'in gözboncuğundan dizilmiş gerdanlığım kopup düşmüş.

Zina yapmak isteyen genç

BİR GÜN Peygamber Aleyhisselam’ın huzuruna bir genç geldi. Sıkıntılı bir hâli vardı. “Ey Alllah’ın Resulü, zina etmem için bana izin ver. Artık tahammülüm kalmadı” dedi.

Orada bulunanlar, gencin bu fena isteğinden dolayı, hiddete geldiler. Bazıları onu şiddetle azarlarken, kalkıp ağzını kapatmak için üzerine hücum edenler oldu. Suratına bir tokat aşketmek arzusuyla yerinden fırlayanlar bile vardı.

Ancak, o Şefkatli Nebî, bunların hiçbirine izin vermediği gibi, susup genci dinledi. Sonra yanına çağırdı ve onu dizlerinin dibine oturtup sordu:

“Böyle bir şeyin senin annenle yapılmasını ister miydin?”

Genç:

“Anam babam sana feda olsun yâ Resulallah! Elbette istemezdim.”

IFK OLAYI

Ifk; yalan, büyük yalan, Iftira namuslu birinin namusu hakkinda Iftira etmek.

Ifk olayi; Islâm tarihinde Resulullah (s.a.s)'in zevcesi ve müminlerin annesi (el-Ahzâb, 33/6). Hz. Âîse hakkinda münâfiklar tarafindan uydurulan Iftira olayinin adi. Olay Buhâri, Müslim gibi ana kaynaklarda tafsilâtli olarak anlatilir. Bizzat Hz. Âîse, olayi cereyan tarzi ve sebepleriyle birlikte detayli olarak anlatmaktadir.

Olayin gerçek yüzü münâfiklarin, Medine'de güvenli bir yurt edinen ve günden güne gelisen Islâm toplumunu parçalamak için Islâm peygamberinin aile mahremiyetini hedef alarak, bas vurduklari bir aleyhte propaganda ve karalama hareketidir. Onlar, Resulullah'in, en yakin arkadaslari ile arasini açabilirlerse, Islâm'i yok etme emellerine kIsa yoldan varabileceklerini zannediyorlardi. Münâfiklar Mustalikogullarina karsi düzenlenen cihat harekatinda, Hz. Âîse'nin basina gelen normal bir olaydan yararlanarak Hz. Ebu Bekir'le Resulullah'in arasina fitne sokmaya ve Resulullah'i gözden düsürmeye çalistilar.