27 Agustos 2008 tarihli konular

Lokum Bizimdir Bizim Kalacak!

  • hayat

Daha önce baklavayı Rum tatlısı olarak AB'ye götüren Kuzey Kıbrıs Rumları, şimdi de dansözlerimizin bile yurt dışında "Turkish Delight" adıyla piyasa yaptığı geleneksel bir tatlımız olan lokumu "Kıbrıs Lokumu" adıyla tescil ettirmiş. Bu şu demek oluyor, bundan sonra Avrupa Birliği ülkelerine ihraç edilecek lokumlarımız için Kıbrıs Rumlarından izin alınmak zorundayız.

Lokumdu, baklavaydı falandı filandı derken her şey bizim mantığıyla yaşayan Yunanlı'lardan pek yakında "bağlama bizim çalgımız", "Kız Kulesi'ni biz yaptık", "Atatürk de bizdendi", "Fatih 7. kuşaktan dedemiz olur" çıkışlarını yapmalarını da bekliyorum.

Lokum, ağız rahatlatan tatlı

  • hayat

“…Üsküdar’a gider iken bir mendil buldum,/ Mendilimin içine de lokum doldurdum./ Kâtibimi arar iken yanımda buldum…”

Lokumun Osmanlıca rahat ul-hulküm yani boğaz rahatlatan kelimesinden türediği rivayet edilir. 15. yüzyıldan beri Anadolu’da bilinmekle birlikte, özellikle 17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yaygınlaşan lokum, Avrupa’da bir İngiliz seyyah vasıtasıyla ‘Turkish Delight’ adıyla 18. yüzyılda tanınmaya başlamıştır. Lokumun ilk üreticilerinden sayılan Hacı Bekir Efendi 1777 senesinde Kastamonu’dan İstanbul’a gelerek Bahçekapı’da açtığı ufak bir dükkânda lokum vb. gıda maddelerini üretmeye başlamıştır. İki asırdan bu yana lokum üretimini başarıyla gerçekleştiren Hacı Bekir devrin padişahı tarafından da Nişan-ı Ali Osmanî ile taltif edilmiş ve sarayın şekercibaşısı olarak hizmet etmiştir. Daha önceleri bal ya da pekmez ve un bileşimi ile yapılan lokumun 17. yüzyılda ‘kelle şekeri’ olarak bilinen rafine şeker ile özellikle nişastanın bulunup ülkeye getirilmesiyle yapımı ve lezzeti de değişmiştir. Günümüzde Hacı Bekir, Hafız Mustafa, Cemilzade gibi yüzyılı aşkın bir süredir lokum ve şekerleme üzerine hizmet veren halen birkaç yer mevcuttur.

Lokum gibi...

  • Lokman

Lokum; bir fincan köpüklü Türk kahvesiyle,geleneksel ikramlarımızdan...

Yaşamda Lokum

Lokum... Söylendiğinde insanın suratında tatlı bir tebessüm çıkmasına neden olan, bazen sevdiğimiz/hoşlandığımız kişi, ve eşyalarla benzeştirdiğimiz, Eurovison'da şarkısı ile temsil edildiğimiz, bir damat adayının muhtemel gelin ailesinin evine, elinde bir kutu dolusuyla ilk gidişinde, bazense bir cerrahımızın dünya tıp literatürüne geçirdiği ünlü bir estetik cerrahi tekniği, iki dudak hareketi arasına saklanmış o sihirli sözcük: Lokum... Üstelik rüya yorumlarında bile geçiyor. Rüyasında lokum yediğini gören kısa sürede sevinçli bir haber alır, bir paket alanın istediği gibi bir hayatı olur, ikram eden kimse ise başkalarını sevindirir. Neden ona 'boğaz rahatlatan' dendiğine hiçte şaşırmamak gerek. Bir nevi ilaç gibi.

Fazla kan yağları hızlı ve kötü yaşlandırır

  • Lokman

Kan yağları denince "iyi" (HDL) ve "kötü" (LDL) kolesterol ile "trigliserid"i hatırlamalısınız. Bu maddelerin kan seviyelerinin belirli hudutlar içinde kalması gerekir.

Kan yağlarınızda bir dengesizlik varsa kalp krizi veya inme riskiniz artar, damarlarınız daha erken yaşlanır. Siz de beklenenden daha hızlı ve daha kötü yaşlanırsınız. Klinik çalışmalar, toplum sağlığı araştırmaları ve laboratuvar incelemeleri, kan yağlarındaki dengesizliğin, damar sertliğinin oluşması ve bununla ilişkili sağlık sorunlarının ortaya çıkışındaki merkezi rolü destekliyor.

KAN yağları dengesizliğinin birbirinden farklı tipleri var: Kötü kolesterol LDL'nin fazlalığı, iyi kolesterol HDL'nin düşüklüğü, trigliserit seviyelerinin çok fazla yükselmesi, kan yağlarında bir dengesizliğin olduğunu gösteriyor. Bu durumda kullanılan genel tıbbi tanım "dislipidemi" adını alıyor.

Balık yağı mı Omega-3 mü?

  • Lokman

Omega-3 yağlarının bazı balıklarda yüksek oranda bulunması, balığa ve balık yağına ilgiyi artırdı.

Çocukluğumuzda ağır kokusu nedeniyle zorla içtiğimiz balık yağı, Omega-3 yağ asitlerinin kalp ve beyin sağlığını koruduğu anlaşılınca neredeyse bir ilaç kadar popüler hale geldi!

Omega-3 yağları balıkta da, balık yağında da var. Hatta isterseniz bu yağları EPA + DHA karışımı Omega-3 kapsülleriyle doğrudan kazanmanız bile mümkün. Bize sorarsanız en doğru yol balığın kendini yemek gibi görünüyor. En iyisi balık yemek! Eğer Omega-3 yağlarını doğrudan balık yiyerek kazanırsanız, biyolojik yararları daha fazla oluyor. Bizde uskumru, lüfer, hamsi hatta soğuk sularda yetişen alabalıklar iyi birer Omega-3 kaynağı gibi görünüyor.

Dengeli Beslenme

  • hayat

Yemeklerde besin çeşitliliğinin sağlanması temel beslenme ve enerji gereksinimini karşılamaya yeter. Üçüncü Dünya ülkeleri bir yana bırakılsa bile, Batı ülkeleri ve Türkiye' de de yetersiz beslenme olgusu küçümsenmemelidir. Ama bu ülkelerde daha çok aşırı beslenme sorunları yaygınlaşmaktadır. Gerekli olandan çok yeme eğilimiyle birlikte bazı besin türlerini göz ardı ederek yalnızca belirli besinlere, özellikle yağ ve proteinlere ağırlık verilmesi dengesiz beslenmeye yol açmaktadır. Bu d çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına neden olur.

SAĞLIKLI BESLENMENİN 10 ALTIN KURALI

  • hayat

Sağlıklı beslenmek için 10 temel altın kural vardır. Sağlıklı beslenmek için bilinmesi gereken bilgiler sadeleştirilerek bu altın kurallar belirlenmiştir. Haberin devamında sağlıklı beslenmek için altın kuralları bulabilirsiniz.

1. Tüketilen gıdaların çeşitlilik açısından zengin olması

· Tek taraflı beslenme yemekte alınan hazzı ortadan kaldırdığı gibi ayrıca yemeğe karşı olumsuzluk geliştirir. Dengeli ve sağlıklı beslenmenin önemli koşulu tek taraflı beslenmemekten geçer. Değişik gıdaların damak tadını yaşamanın ayrıca bir haz verdiğinizde bilmemiz gerekir.

· Tabiatın bize sunmuş olduğu taze ve çok çeşitliliği ; meyve, sebze, ekmek, süt ve süt ürünlerinin örneğinde olduğu gibi tüketmeniz sizi daha dinç ve dinamik kılacaktır.

Çocukluk Döneminde Sağlıklı Beslenme

  • Lokman

Yenidoğan ve süt çocukluğu dönemi

Bebeklerin sağlıklı bir şekilde doğması annenin yeterli ve dengeli bir şekilde beslenmesi ile mümkündür. Gebelikte artan enerji ve protein ihtiyacının karşılanamaması sonucu annede ağırlık alımında düşüklük, kansızlık, diş çürükleri, kemik erimesi (osteomalazi), ödem ve yüksek tansiyon görülür. Emziren bir annenin de kendi fizyolojik ihtiyaçlarını karşılayacak, vücuttaki besin yedeğini dengede tutarak salgılanan sütün gerektirdiği enerji ve besin öğelerini alması gerekmektedir. Annenin salgıladığı süt, aldığı besinlerin bir ürünüdür. Gebe kadınlara folik asit ve demir desteği yapılmalıdır.

Bebek doğar doğmaz ilk bir saat içinde anne göğsüne koyularak emzirilmeleri sağlanmalıdır. Böylece bebeğin kendisini hastalıklardan koruyacak kolostrumu (ağız) alması sağlanır. Bununla birlikte ülkemizde bebeklerimizin sadece yarısı ilk bir saat içinde emzirilmektedir. Bebeklerimizin sadece % 85´i ilk gün anne sütü almaktadır. Bu nedenle hastanelerimizin tamamının "Bebek Dostu Hastane" olması, anne ve bebeklerin 24 saat aynı odada tutularak emzirilmelerinin teşvik edilmesi gerekmektedir.

Ekmeğin Besin Değeri

  • Lokman

Günlük kalorinin yaklaşık %40´1 ekmekten karşılanıyor. Oysa ekmek gerekli vitamin ve diğer bileşikleri yeterince içermiyor. Bu yetersizliğin sonucu; gebe ve emziren kadınlar, okul çocukları günlük gerekli besinleri alamıyor.

Ve bu durum kaçınılmaz olarak fiziksel gelişmeye, kavrama yeteneğine, çalışma verimine ve insan sağlığına yansıyor.. Zenginleştirmenin gerektirdiği harcama oldukça düşüktür ve ekmek fiyatının %0.1 ´i dolayındadır. Buna karşılık sağlanacak yarar gerçekten sınırsızdır.

Yeme alışkanlığınızı değiştirmek için kendinize 16 hafta süre tanıyın

  • Lokman

Hatalı davranışların hepsini bir anda düzeltmeye kalkışmak hata olur. Zaten böyle bir şeyi asla başaramazsınız. Vazgeçemediğiniz alışkanlıklardan kurtulmak için bir diyetisyen ile görüşmenizde yarar var. Kendinize, en az 16 hafta süre tanıyın. Değiştirdiğiniz davranışların kişiliğinizin bir parçası olabilmesi için 1 yıl geçmesi gerekebilir. Kısacası, belirli bir sürede kilo verirsiniz. Fakat en az bir yıl kilo almamak için yeni beslenme alışkanlıklarının yaşam şekli haline getirilmesi şart. Aksi halde çok geçmeden başladığınız yere geri dönersiniz.

***

Modaya uyup diyete başlamayın

Yazın nasıl beslenmeliyiz?

  • Lokman

Yaz aylarında tüketilen gıdalar hem yazı daha sağlıklı geçirmek hem de ideal kiloyu korumak açısından önemlidir. Ayrıca yaz aylarında tükettiğimiz meyve-sebzeler başta kanser, kalp ve sindirim sistemi hastalıklarının önlenmesinde, kan şekerinin düzenlenmesinde, kabızlığın engellenmesinde önemli rol oynamaktadır.

Yazın kalp hastalıklarının önlenmesinde çok önemli role sahip antioksidanlardan zengin meyve ve sebzelerin tüketilmesine de özen göstermeliyiz. Yeşil biber, maydanoz, çilek, erikte bol miktarda bulunan C vitamini, yumurta, süt ve türevleri, havuç, kayısı gibi besinlerde bulunan A vitamini ve tahin, kuru baklagil, fındık, badem gibi yağlı tohumlarda bol miktarda bulunan E vitamini antioksidandırlar. Bu gıdalar sıkça tüketildiğinde damar sertliğini, yani damarlardaki kireçlenmeyi önlemektedir. Örneğin, kalp hastalıkları ve kansere karşı koruyucu özelliği olan siyah üzümün bol bol tüketilmesini öneriyoruz.

Yeterli ve Dengeli Beslenme

  • Lokman

Beslenme, açlık duygusunu bastırmak, karın doyurmak ya da canının çektiği şeyleri yemek içmek değildir. Beslenme; sağlığı korumak geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için vücudun gereksinimi olan besin öğelerini yeterli miktarlarda ve uygun zamanlarda almak için bilinçli yapılması gereken bir eylemdir.

Bilimsel araştırmalarla, insanın yaşamı için 50’ye yakın besin öğesine gereksinimi olduğu ve insanın, sağlıklı büyüme ve gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için bu öğelerin her birinden günlük ne kadar alınmasıı gerektiği belirlenmiştir. Bu öğelerin herhangi biri alınmadığında, gereğinden az ya da çok alındığında, büyüme ve gelişmenin engellendiği ve sağlığın bozulduğu bilimsel olarak ortaya konmuştur.Vücudun büyümesi, yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan enerji ve besin öğelerinin her birinin yeterli miktarlarda alınmasıı ve vücutta uygun şekilde kullanılmasıı durumu "YETERLİ VE DENGELİ BESLENME" deyimi ile açıklanır.

Besinleri Pişirme İlkeleri

  • Lokman

• Sebze ve meyveleri çiğ tüketmeyi tercih edin. Yenilebilen kabuklarını soymayın. Eğer soymanız gerekiyorsa mümkün olduğunca ince soyun. Birçok vitamin ve mineral, sebze ve meyvelerin özellikle dış yapraklarında, kabuğunda veya kabuğun hemen altındaki kısımlarında bulunurlar, iç kısımlarda yoğunlukları daha azdır.

• Taze sebzeler önce ayıklanmalıı, akan bol su altında iyice yıkanmalıı sonra doğranmalı ve yeteri kadar su ile pişirilmelidir.

• Sebzeleri yıkarken suda uzun süre bekletmemek gerekir. Bekletme sırasında bazı vitaminler suda çözünürler, besin değeri azalabilir.

• Sebzeleri pişirmeden hemen önce ve büyük parçalar halinde kesmek gerekir. Yüzeyle az
temas vitamin kaybını azaltır.

Sağlıklı Beslenmede 12 Adım

  • Lokman

Bugün, "sağlıklı beslenme" kavramının açıklandığı çeşitli araştırmalar ve bunu sağlamak için neler yapmamız gerektiğini belirten gazete ve dergilerde yer alan çeşitli derlemeler görmekteyiz. Gerçekten de çok geniş bir kavram olan sağlıklı beslenme için yapılması gerekenleri ise, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 12 maddede toplamış. Bu 12 madde sağlıklı beslenmenin temel noktalarını içeren küçük bir rehber niteliğini taşıyor.

1. Besleyici bir diyet; hayvansal kaynaklı besinler yerine temel olarak çeşitli bitkisel kaynaklı besinlerden oluşmalıdır.

2. Günde birkaç kez; tahıl grubu besinler (ekmek, makarna, pirinç, patates gibi) tüketilmelidir.

3. Günde birkaç kez ; bölgesel olarak bulunabilen, çeşitli taze sebze ve meyvelerden tüketilmelidir.

Gıda Alerjisi

  • Lokman

Zannedildiğinin aksine gerçek gıda alerjisi çok ender görülen bir durumdur. Çocuklarda % 1 veya en çok %2 oranında görülürken, erişkinlerde bu sayı 1000'de 1-2 dolayındadır. 1985'te İngiltere'den yapılan bir araştırmada High Wycombe'de 30.000 kişiye gıda. alerjileri olup olmadığı sorulmuş, sonuçta araştırmaya katılanların %7'sinin kendisinde herhangi bir gıdaya karşı alerjisi olduğuna inandığı görülmüştür. Ancak daha sonra bu grup incelendiğinde gerçek gıda alerjisinin ancak 10.000'de 23 oranında olduğu bulunmuştur.