2006 yılı Ekim ayı konuları

SOMUNCU BABA

  • web

ilk olarak Haziran 1994’ te, üç aylık olarak yayınlanmaya başlayan Somuncu Baba Dergisi, 2000 yılının Ocak ayından itibaren iki aylık periyotlarla yayın hayatına devam etmiştir.

2000 yılından itibaren iki aylık periyotlarla ciddi bir açılım yakalayan dergi, yalnızca edebiyatla ilgili değil, oluşturduğu edebiyat dışı dosyalarla da okunma oranını artırmış, aranan ve adından sıkça söz edilen dergiler arasına girmiştir.

Dergi, Haziran 2005'den itibaren aylık olarak yayınlanmaya başlamıştır. Okuyucuların yoğun talepleri karşısında her ay yüzyüze gelmeyi, gönül birlikteliğini dergi vesilesiyle daha da pekiştirmeyi arzu ediyorlar.

ömer sevinçgül

  • web

insan..!
yedisinde okuma yazma öğrendi...
on beşinde "yazar olmak istiyorum!" dedi.
sorduğu ilk soru neydi hatırlamıyor. seviyor yaşamayı...
ve demli çayı...
çekmecelerinden birinde, kim bilir nerde, bir mühendislik diploması duruyor. bir yayınevinin konsept danışmanı...
elinde insanın son kitabı, daha insan olmak için okuyor...
nurun gölgesinde denemeler, incelemeler, öyküler yazıyor...
sözü öncelikle kendine...

var oluşunu sorgulayan, ruhuna huzur, ölümüne çare arayan

Ömer Baldık

  • web

1973 Kayseri doğumlu olan Ömer Baldık, 1997 yılında Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’nden mezun oldu. 97 yılından beri devlete ait çeşitli ilköğretim okullarında rehber öğretmen olarak görev yapmaktadır.

Yazı hayatına ise üniversite yıllarında çevirmen olarak başladı. İsveç’in bilge düşünürü Tage Lindbom’un “Başaklar ve Ayrık Otları” ile “Demokrasi Miti” kitaplarını Türkçe’ye kazandırdı. Ardından Antony Giddens “İleri Toplumların Sınıf Yapısı,” Kemal Karpat “Osmanlı ve Dünya” (çeviri heyeti ile birlikte) John Esposito “İslam Tehdidi Efsanesi” (Talip Küçükcan ve Erol Köse ile birlikte), Abdülhakim Murad “Postmodern Dünyada Kıbleyi Bulmak” (Muhammed Şeviker ile birlikte) eserlerini tercüme etti.

DR. VELİ SIRIM

  • web

Halen Nesil Araştırma Merkezinde Araştırmacı olarak çalışan Dr. Veli Sırım, akademik kitap ve yazı çalışmalarının yanısıra, kaleme aldığı yazılar çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlanmaktadır.


Biyografi

12.08.1968'de Manisa-Kula'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı.

1991'de M.Ü. İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri İslam Hukuku Anabilim Dalına bağlı olarak "İslam Devletler Hukukunda Milletlerarası Anlaşmazlıkların Sulh Yolu ile Çözümü" başlıklı tezle yüksek lisans eğitimini tamamladı (1993).

Feyz Dergisi

  • web

ONBEŞİNCİ YILA GİRERKEN…

Türkiye genelinde aylik yayin yapan fikir, kültür, aktüalite içerikli dergimiz Feyz, Allah'in (cc) izniyle okurlariyla gönül birligi içinde onbesinci yilina ulasmistir. Ilim, fikir, ahlak ve gönül adami Senel Ilhan Bey'in degerli gayretleriyle yayin hayatina atilan ve büyük bir azimle, sevdayla, askla yoluna devam eden dergimiz 1991 yilinda yayin hayatina baslamis ve o günden bu güne kesintisiz olarak her ay okuyuculariyla bulusmaktadir. Her derginin oldugu gibi Feyz Dergisi de kendine has özellikleri ile öne çikmis ve bir çok ilklere imza atmistir.

HELAYA GİRİP ÇIKMADA ÖLÇÜ

  • imdat sezer

Her meşrû işi bir edep ve ölçüye bağlayan İslam, helaya girip çık-mayı ve oradaki hareket tarzını da şaşmaz ve şaşırtmaz ölçülere bağ-lamıştır. Kedi, Cenâb-ı Hakk'ın verdiği bir duygu ve bulgu ile, def-i tabiîsi için bir çukur açmakta, daha sonra dönüp onu örtmektedir. Ya-ratılmışların en şerefli bir varlığı olan insan, edep dışı bir hareket yap-mamalı, def'i hâcet için olan açılmayı zaruret mikdarı ile sınırlamalı ve ölçüsüz harekette bulunmamalıdır.


Vicdanlara edebleri nakşeden, akıllara en doğru yolu telkin eden Peygamberimiz, helaya gireceğinde parmağındaki yüzüğü çıkarırdı(1). Çünkü yüzüğün üzerinde "Muhammedün Resûlüllah" yazılmış bulu-nuyordu. Kâinatın yegâne efendisinin bu şekilde hareketi, âyet-i keri-me ve benzeri mukaddes kelamları, helaya girerken üzerimizde bulun-durmamak gerektiğinin bir uyarısı olmaktadır. Bundan başka bahsi ge-çen mahalle girmeden önce "Allahümme innî eûzü bike mine'l-hu-busi ve'l-habâis" (2) duâsını okumalıdır.