Fıstıklara bak [+ 18]

Hani bir türkü vardır, kekliği düz ovada avladım, kanadını çam dalına bağladım diye … Çogu kimse biliyorum ki sırf yazının başlığına aldanarak sazan gibi atladı : ) ve başka şeyler düşündü ama işin aslı böyle değil, bu resime bakarak gerçeği anlıyabilirsiniz.
http://www.namazci.com/studium/fistiklara_bak_18.bmp

Neyse biz gelelim konumuza, uzun zamandır teknik konular ağırlıklı köşe yazıları kaleme alıyordum ama şimdi yine hayatdan, biraz sizden, biraz benden, biraz ondan, biraz bundan yazma vakti geldide geçiyor bile…Kısaca hayatın vakti geldi ve biraz komik olması bakımından da böyle bir başlık ve giriş cümlelesi seçtim.

Her seferinde Globalisierungdan, dünyanın küçük bir köy haline geldiğini söylüyoruz. Ben bu Globalisierung olayını biraz fazla abarttım galiba, uzun zamandır, hep dünya vatandaşları ile beraber yaşıyorum. Düşünün bir evde kalıyorsunuz ve karşı odanızda bir çinli kalıyor yada yunanlı, yada yan odanızda bir alaman yada arap ve tüm gününüz bunlar ile geçiyor. Alamanlar buna multikultur yani çoklu kültür diyorlar. Ben ise dünyayı tanımak ve hoşgörü içinde yaşamak diyorum. Gerçi kaşınanları kaşıyoruz o ayrı mesele…

Herdefasında söylenir cok okuyan mı bilir? Yoksa cok gezen mi diye? Ama henüz buna karar verebilmiş değilim, çünkü her ikisinide yapıyorum. Ama sanırım çok gezen bilir. Aslında konuyu diğer dünya üzerindeki yaşıyan milletlere ve ülkelere bağlamak istiyordum ama olmadı sanırım.

Hayatım boyunca hep bir arı gibi çiçeklerden bal toplamaya çalıştım. Yani kimseyi kırmadan, üzmeden ve inciltmeden kalplerini fethetmeye çalıştım insanların. Hep sabrettim ve şükrettim ! Yamukluğu bilim adamlarınca ispatlanmış bu 3 günlük dünyanın bir sonu olduğunu ve kefenin bir tane bile cebi olmadığını hiç aklımdan çıkarmadım.

Tecrübe kısaca yaptığımız hatalara verilen addır. Ayrıca kendi tecrübelerimden küçük bir söz size : Hayat aynaya benzer. Siz ona küserseniz o da size küser, siz ona gülerseniz o da size güler :)

İnsanlar hayatları boyunca ne arar ve ne bulurlar? Neden hep ne olduk deriz de, ne olacağız aklımıza bir türlü gelmez ! Neden hep bu 3 günlük dünyanın geçici zevklerine aldanıpta, sonsuzluk yolcuları olmayı istemeyiz? NEDEN?

Şimdi size çok kolay ve güzel bir örnek vermek istiyorum, şuan kaç yaşınızda olduğunuzu bilmiyorum ve varsıyorum ki 20 yaşınızdasınız, simdi kısa bir süre gözlerinizi kapatın ve bu gecen 20 yılı düşünün ve bu gecen 20 yılın bir hesabını verin kendi kendinize ve bu düşünme, hesap bitmedende gözlerinizi ASLA açmayın ! Sanırım hayatınızdan geçen 20 yılın kendi kendinize düşündünüz ve hesabını verdiniz, peki ne kadar sürdü? Hemen söyliyeyim, 2 dakika bilemediniz 3 dakika. Peki şimdi söylüyebilirmisiniz, hayatınızın 20 yılı 2 dakikayamı eşit ! Cevabı biliyorsunuz, ben exstra söylemiyorum…

Son olarak bu yazıda bir konuyu anlatmaya calışmadım sizlere, bir konu arayanlar avucunu yalar, size en basta dediğim gibi, biraz sizden, biraz benden, biraz ondan, biraz bundan anlatmaya çalıştım…

Herşeyin olduğu gibi bu hayatında bir sonu olduğunu unutmamak için ÖLÜM’ü aklınızdan ASLA çıkarmayın. Ecelin kapıyı ne zaman çalacağı hiç belli olmaz. Siz en iyisimi şimdiden hazırlıklarınızı yapmayı unutmayın. Şunuda unutmayın, gerçek müslümanlar için ölüm bir son değil, aksine sonsuzluk yolcuğunun başlangıcıdır !


Konular