Dünyada her işin bir neticesi vardır.Yapılan hangi iş olursa olsun okumanın çalışmanın çabalamanın ve koşuşturmanın bir neticesi sonucu vardır.Bazen neticelerin alınması süreci yıllarca sürer.Yıllarca okunur veya çalışır bir makam, mevki, para, mal ve mülk elde edilir.Bazen yıllarca çalışılır sabırla bir işte usta olunur. Çekilen bütün zahmetlerin sıkıntıların ve süreçlerin neticesinde bir gelir kazanım ,ücret ,mükâfat elde edilir. İyi,kötü,doğru yanlış faydalı faydasız zararlı zararsız bir işte bir netice elde edilir.Neticesiz hiçbir şey yoktur..Suç karşılığında ceza bulur.Çalışmak karşılığında mükafat rahatlık getirir.Neticede herkes ya güler ya üzülür ya kederlenir ya isyan eder yada sevinir.Neticesinde vücuda gelen olumlu yada olumsuz durumlar o insanların azimleri çabaları hataları kusurları yanlışları ve gayretleri ile vücuda gelir.
Hiç kimse karşılığı olmayan mükafatı olmayan ücreti olmayan işe girişmez girmez ve yaklaşmaz.Herkes bir karşılık bekler.Bir mükafat ister bir ödül bekler bir mukabele ister.Emek eden hediye veren ücret veren rahatlık veren hediye veren ihsanda bulunan herkes bir karşılık veya netice bekler.Ya teşekkür yada minnet yada saygı ister.her şey iş ve hareket ve amel bir neticeye bakar.Hüküm neticeye göre kıymet ve değer kazanır.
Dünya hayatında nasıl her şeyin bir neticesi var.Karşılığı var.Neticesinde hayır yada şer ciheti var.Hak yada batıl yönü var.Nurani yada zulumatlı hali var.Aynen öylede hayatı ,insanı ,kainatı ,dünyayı ve içerisindeki her şeyi yaratan ve her şeyi insana hizmetkar kılan,onu rızıklandıran ,yaşatan ve besleyen Halıkı Rahimde insandan ve hayattan bir beklediği vardır.
‘Ben insanları ve cinleri bana ibadet etsinler diye yarattım’ diyen rabbimiz kullarından kulluk, ibadet,dua,itaat gibi neticeler beklediği gibi bu beklentilerin insanlar tarafından gerçekleştirilmesine veya gerçekleştirilmemesine göre,kendisinden istenilen şeyleri yapmasına ve yapmamasına göre ,kendisine itaat etmeye yada etmemeye göre de sonuçlar doğuracağı için dünya hayatının neticesi mükafat cihetiyle cennet olacağı gibi ceza cihetiyle de cehennem hapsi olacaktır.
Dünyada en küçük bir işte amelde ve harekette bile bir netice beklenirken; insan gibi kainatın küçük bir numunesi olan, kainatın merkezinde olan, her şeyin kendisine hizmetkar kılındığı, her şeyin üzerinde bir sanat ve kıymet biçildiği, bütün mahlukata üstün derecede yaratılan insanın hayatından da bir netice beklenecektir. En basit işler bile hikmetli ve hakikatli iken,en basit şeylerde bile bir fayda gözetilirken,en basit bir mahluk bile mükemmel işler yaparken,Mesele akılsız bir tavuk yumurta gibi mükemmel bir gıda,inekler,koyunlar ve develer süt yaparken,insandan sadece yemesi içmesi çiftleşmesi ve tuvalete götürüp hayatının neticesini boşaltması beklenemez.
Akıl, şuur ve latifler, azalar,ruh,kalp,hisler,duygular ile murassah bir hale getirilen,had ve hesaba gelmeyen hasseler ile ve mücehhez,bütün mahlukat üzerinde mukaddes bir değer verilen insandan sadece oku,meslek sahibi ol,ye,iç,çalış,çabala,evlen ,çoluk çocuk sahibi ol,emekli olması beklenemez.Hayatının neticesi sadece bunlar değildir.Yaptıkları hayır yada şer, iyi ,güzel yada çirkin,hak yada batıl,doğru yada yanlış amellerinin,işlerinin ve hareket ve teşebbüslerinin bir karşılığı ve neticesi vardır.Allah katında bunların neticesi ya ebedi cennet mükafatı yada ebedi cehennem azabı ve hapsidir.
İnsan dünyaya gelecek yiyecek içecek zulüm edecek karıştıracak karışacak, öldürecek çalacak çırpacak hayvanlar gibi keyif edecek, zulüm edecek, kulluk, ibadet,dua etmeyecek,sonra ölüp gidecek.Bu tarz hayat Allahın hikmetine ve rahmetine uymaz ve zıddır.Adaletine yakışmaz.Allahın adaleti,hikmeti,rahmeti ve ilmi müti olanlara rahmeti ve ücreti iktiza ettiği gibi emirlerine itaat etmeyen ve asi olanlara da cezayı istihkak kesp eder.
Hayatın neticesi iman edenler, itaat edenler, iyilik edenler, salih amel işleyenler, Allaha kul olanlar için ebedi ve sonsuz cennet hayatı olacağı gibi itaat etmeyip, asi olanlar, kulluğa yanaşmayan, dalalette giden, Allahın emirlerine uymayıp yapmayanlar için ise cehennem azabı ve hapsi olacaktır. Yazık o bedbaht ve gafil olanlara ki,dünya hayatını sabit ve tükenmez zanneder.Hiç ölmeyecekmiş gibi binlerce senelik ömrü varmış gibi hareket eder.En lüzumlu ve gerekli işleri geri bırakıp fuzuli ve malayani ve boş işlerle ömrünü geçirir.Asıl vazifesini ihmal eder.Kulluğunu unutur.Sahibini ve malikini unutur.Nefsine ve şeytana uyar.Küçük ,basit dünya hayatı için ebedi sonsuz hayatını ihmal eder veya unutur.İsyan,dalalet,nisyan ve gaflet ile ebedi saadet kapısını kendisine kapatıp cehennemin kapısı açar.
Ne mutlu onlara ki dünyayı bir misafirhane görür. Hane sahibinin emirlerine göre yaşar, emirlerine uyar, vazifesini unutmaz, kulluğunu ihmal etmez, başıboş olmadığını bilir, bir sahibi, maliki ve rabbi olduğunu bilir ona göre hareket eder ebedi sonsuz ve daimi olan cenneti kazanmak için çalışır. Dünya için ahretini unutmaz, ahreti için ciddi çalışır saadeti ebediyenin kapısı dua, tazarru, ibadet ve kulluk ile çalıp içine girer.Rabbimiz ebedi saadetin kapısını çalıp kendisine açılan kullarından olmayı nasip etsin.Amin.07/06/2012