ZİNA POTANSİYELİ NASIL AÇIĞA ÇIKAR.(KİMLER KOLAYCA ZİNA EDER).

Her insan günah işleyecek bir potansiyel üzere yaratılmıştır. kimisi bu potansiyeli kullanır kimisi ise kullanmaz.Günah potansiyelini kullananların çoğunluğu ilahi ve nebevi emirlerin dışına çıktığı veya o imani ve itikadi altyapı eksikliği olduğu için kullanırlar. Bu asırda günah potansiyeli en fazla açığa çıkan ve yaygın biçimde kullanılan zinadır.Zina günahı sürecine insanı götüren yollar ve nedenler çoktur..Kim daha kolay bu yollara girer ve zina eder diye bir kategorize yapıldığı zaman aşağıda sayılan eksiklikleri bulunan insanların daha kolay bir şekilde bu zina potansiyelini açığa çıkarıp kullandıkları görülecektir.

Eğer bir insan günahlarla arasına rabbinin korkusunu bırakmazsa rahatça günah yollarını aşındırır.Rabbiyle arasında korku duvar ören kişi o korku duvarını aşıp zinaya gidemez.Bir nevi o duvar ve mayınlı arazı onu alıkoyar.Atacağı adımlar ile ateşe, azaba ve gazaba uğrayabileceğini ihtar ederek engeller.Allah korkusu levhalarını gören o levhalarda “dikkat azap var ,cehennem var ,ateş var” ihtarlarından korkar geri adım atar.Allah korkusuyla günahlar ile arasına set çeker.O zorlu engelleri aşma cesareti gösteremeyeceği için zinaya düşmez.

Eğer bir insanda şeytani cesaret baskın gelip rahmani merhametin önüne geçiyorsa o insan rahatlıkla zina günahına süluk edebilir. Kudreti ve azameti kibriyası karşısında her şeyin diz çöktüğü rabbinin gazabından korkması gerekirken Şeytani cesaret atına binerek günaha koşar.Şeytani cesareti rahmani merhametin önüne geçer.Bu cüretle zina günahını işler.Şeytani cesarete güvenmeyenler asla bu günaha cesaret etmezler.

Eğer bir insan gayri meşru bir ilişkisine muhabbet ve aşk adı takıp sevgi namı veriyorsa o insan rahatlıkla zinaya düşer.Gayri meşru ilişkisini aşk ve muhabbet zeminine oturttuğu için sevgiliye her şeyini feda etmeyi mübah görür.Aşk ve muhabbeti ona her şeyi yapma cesareti verir.Aşk ve muhabbetine namus ve şerefi feda etmeyi çok görmez..Bu gayri meşru alışveriş ile namus ve şeref duygularının ucuza satıldığını düşünmez. Aşkı vicdan gözünü kör ettiği için akıl bir şeyi görmez. Gayri meşru muhabbete müşteri olanlar onu ucuza bozdururken müşteri olmayanlar ucuz aşklar karşılığı satmazlar.

Eğer bir insanın kalbinde cenabı hakkın korkusu yoksa o insan kolayca zina günahını işleyebilir. Cenabı hakkın bütün kâinatın dizginlerini elinde tuttuğunu, yıldızları, galaksileri kudretiyle yönettiğini, bütün kâinata hayat veren, yaşatan, öldüren, dirilten, yok eden olduğunu, her şeyin kün feyekün emriyle vücuda geldiğini bilmediği için rahatça günahı işler. Allah’ı hakkıyla tanımadığı için Allahtan hakkıyla korkmaz. Allahtan hakkıyla korkmayanda rahat bir şekilde zina günahına düşer. Rabbini tanıyan onun gadabını azabını bilen günahın ne küçüğünden nede büyüğüne yaklaşmaz. Günaha yaklaşmak rabbinin gadabına yaklaşmak olduğunu bilir ve ondan uzak durur.

Eğer bir insanın kalbinde Allah sevgisi hakiki manada yoksa zina günahını rahatlıkla işler çünkü kaybedeceği şeyin büyüklüğünü bilmeyen ondan endişe ve tasa çekmez. Ama kaybedeceği şeyin kainatın sultanı rızıkların, hayatın, gençliğin, nimetlerin sahibi olduğu bilinmediği için. kaybedeceği sevginin yerini bütün kainatı koysan bile doldurulmayacağı bilinse o sevgiyi kaybetmemek için insan bırak sevdiklerini hayatını bile feda eder. Nice insanlar rablerinin sevgisini kazanmak ve kaybetmemek için hayatlarını bile feda etmişler. Ama rablerinin sevgilerini bilmeyenler ve gölgelere müştak ve âşık olanlar helal değil haram sevgiliyi kaybetmemek için rabbini kaybetmeyi göze almışlardır. Allahın sevgisiyle dolu olan kalpte harama ve günaha yer yoktur.

Eğer bir insanın iman dürbünü ölümü, ahireti, kabri ,cehennemi kendinden çok uzak görüyorsa o insanın harama düşmesi kolay olur.Aklına ne kendini gözetleyen melaikenin olduğu ,ne ecelin pusuda kendisini beklediği, ne kabirde yılanlar ve çıyanların yolunu gözlediği, nede cehennemde sonsuz bitmeyecek azapların olduğu gelir.Hayatının tatlılığını açılaştıran ,hayatın gerçek mahiyetini hatırlatan,ölümü unutup zevke dalan zina ve öteki günahlara rahatlıkla düşer.Hesap vereceği bir hayat olduğunu düşünmez.Bir darı saadet ve bir dar-ı Mükafat yeri olduğunu akla getirmez.bu hakikatlerle yaşayan insanlar zinanın gölgesinde bile oturmazlar.

Eğer bir insan gayri meşru bir yola girdiyse o yolun birçok tehlikeleri olduğunu vicdanen bilir. O yolun neticesinin hayra çıkmayıp şerle neticeleneceğini anlar.Bildiği ve anladığı halde o yoldan dönmüyorsa neticelerine razıdır demektir.Evli bir bayan yada erkek gayri meşru bir arkadaşlığın sırdaşlığa ,sırdaşlığın ise aşıklığa varacağını iki kere iki dört eder derecesinde bilir.Bile bile bu yola girdiği için kolayca da zinaya düşer.Yol tarif eden bir adam dese ki “bak bu yolda gidenler onda dokuz zarar eder.Bu adamın sözüne itimat etmeyenler o yolun zararına bilerek girmiştir.O insana acınmaz.Öylede kitaplar ve peygamberler gayri meşru yolların haram ve günaha çıkacağını söylemişlerdir.İnsan o yolda giderse vebali ve mesuliyeti kendinindir.gitmeyenler zarardan emin olup zinaya veya harama düşmezler.

Eğer bir insan gayrimeşru arzularla muhabbetini ısıtıyor, şehvetle karıştırıyor,aşk ve kaçamakla tuz ve biber ekiyorsa neticesindeki zina yemeğine razıdır demektir. Hiçbir şey bir anda aniden olmaz.Her şeyin bir kaynama ,pişme ,vücuda gelme süreçleri vardır.Zinanın da süreçleri gayri meşru konuşmalardır.Gayri meşru yakınlaşmalardır.Gayri meşru buluşmalardır.Muhabbet ve aşkın tuzu biberi suyu ateşi bir araya geldi mi yatakta pişer zina olarakta yenir.Böyle acı bir zehirli yemek yememek için şehvet ateşini söndürüp,gayri muhabbeti ısıtmamak gerekir.

Eğer bir insanda aklın muhakeme ve mukayese gücü ortadan kalkarsa o insanda gadap yada şehvet hükmeder.Gayri meşru muhabbet ve flört süreçlerinde şehevi duygulara hep baskı yapıldığı için şehvetler ve arzular zamanla baskın gelip aklın yerini alır.Akıl düşünemez olur.Akıl bir nevi devreden çıkar.Aklın ışıkları söndüğü için göz gözü görmez.aklın gözü ,kalp gözü kör olur.şehvetin tahakkümüne boyun eğen insan gözünü zina yatağında açar.İnsanları mahveden en büyük bela şehvet belasıdır.aklın üçte ikisini devreden çıkarıp ihtiyarı elden alan bu fırtınaya tutulmamak için şehveti galeyana getirecek söz tavır hareket ve ortamlardan kaçınmak gerekir.

Eğer bir insanda hürmet merhamet eksik ise o insan rahatlıkla günah işler.Kendine merhamet etmeyen başkasına da itmez.Hem kendi amelini yakar hem de başkasının amelini yakmaktan çekinmez.Yıllarca topladığı amel mahsulünü bir zina ateşiyle yakıp kül eder.Yıllarca emeklerle yaptığı iffet ve namus saraylarını bir zina bombasıyla yıkar yok eder.Yapacağı işin hem kendine hem de başkasına zarar vereceğini bilerek yapar, merhametsizlik eder.Yapacağı işin hem kendisi hem de başkası için azap ateş olarak geri döneceğini bilerek zalimce hareket eder.Merhamet etmeyene merhamet edilmez hakikatine müstehak olur.Merhamet insanı haramlardan koruyup kollar.Nefsine merhamet edeyim diyenler,arzularıma merhamet edeyim şehvetime merhamet edeyim diyenler ruhuna kalbine dinine imanına iffetine düşmanlık ederler.

Eğer bir insan zinaya çok çabuk düşüyorsa demek ki onda imanı bir eksiklik ve zafiyet vardır ki,küçük lezzet zevk ve kaçamak karşısında duramıyor.Hemen dinden, namustan ve şereften rüşvetler vermeye başlıyor.İmanın, islamın, dinin zikrin, lezzetini alanlar bu lezzetleri bırakıp da küçük adi lezzetler karşılığında imanını ve iffetini rüşvet vermezler.Demek iman küçük ve zaif olduğu için küçük şeylere aldanıyor.Nuru iman girdiği her yerin manasını ve anlamını değiştirdiği , mahiyetini ve hakikatini gösterdiği için gerçekleri gören kalp,akıl ve ruh aldanmıyor.Zinadan çıkacak küçük bir ışıltıya kanıp imanın güneş gibi nurlarından vazgeçmiyor.

Eğer bir insan yaptığı kusur ve hataları küçük görüyorsa bir şey olmaz bundan diyorsa o kolayca günaha düşer. Günahı koca dağlar kadar büyük gören ve o dağlar vari günahların altında kalmaktan korkan o günaha girmez.Bir insan gittiği yolun hayra değil şerre çıkacağını biliyorsa o yolda bile bile gitmiş demektir.O yolun üzerindeki ihtar edici ,uyarıcı, ikaz edici ,işaretleri görmez.Bile bile ,göre göre kendisini günah ve haram uçurumlarından atar.Küçük gördüğü hareketler büyük cinayetler çıkarır.Bütün zinalar ve günahlar küçük görmekten dolayı meydana gelir.Masum ve küçük bir konuşma,masum ve safiyane bir kardeşlik,küçük bir bakış,tutuş.seziş,büyük şehvet sellerini sağnaklarını acılar yumağını beraber getirir.küçük şeylerin pisliği mide bulandırıyorsa acaba büyük haramların pisliği neyi nasıl bulandırır.

Eğer bir insan kolayca zina günahını işliyorsa şeytanın Allah affeder telkinine kandığı içindir.Her günah işleyen insan o günahı işlerken Allah affeder düşüncesiyle hareket ederken Allah affetmezse düşüncesini şeytan akla asla getirmez.Allahın affedeceğini düşünenler affetmeyeceğini düşünseler o günahı işlemezler.Cenabı hak sadece cenneti değil cehennemide yaratmıştır.sadece gafur ve rahim ismi yok,kahhar ve cebbar adil ismide vardır.Zalim insan sanki af teskeresi almış gibi günahı rahatça işler.Şeytanın Allah affeder gazıyla gaza gelip imanı ve iffeti zina uçurumdan yuvarlar.

Eğer bir insan chat odalarında oyun sitelerinde geziniyorsa ve evindeki nezih ve güzel hayatla yetinmiyorsa zinaya kolayca ve rahatça düşebilir.. Bir nevi maskeli bir balo ortamına benzeyen bu sanal randevu evlerine merakla girer. Rumuz maskesini takar. Riya elbisesine bürünür.O efsunlu ve karanlık ortamda ne için bulunduğunu kısa zamanda anlar.Görür ki insanlar kendine heyecan arzu, aşk yaşayacağı insanlar arıyorlar..Kör ile yatan şaşı kalktığı gibi chat arkadaşlarıyla yatanda zinakar olarak bir gün kalkar.Zinaya açılan bu oyun ve arkadaşlık sitelerinden uzak duran evini eşini aşını iffetini namusunu ve şerefini kaybetmez.

Eğer bir insan namus ve şereften yoksun olan namussuz dizi, film ve hikayeleriyle yatıp kalkıyorsa o insanın zinaya düşme sürece çok kolay olur.Merakla ve heyecanla takip ettiği bu hayatlarda namus ve şeref kavramları yok olduğu için bu hayatları takip edenlerinde yavaş yavaş o değerleri silinir.O insanların hayatlarında zina ve flört artık sıradanlaştığı için işlenmesi kolay olur.Film icabı namusunu başkasına peşkeş çekenlere aldananlara gerçekten namuslarını kaybederler.Namus ve şeref duygusu taşıyan insanlar akıllarını o alçak filmlerin ipoteği altına verdikleri takdirde hayatlarında hep rezalet filmleri kapalı gişe oynar.

Demek ki Müslüman bir insan zina etmek istemediği zaman kimse ona zorla bu işi yaptıramaz..İnsanın işlediği haramlar ve günahlar onun hayalinden, aklından, kalbinden geçirdiği, şeylerin şeytanın eliyle gerçekleşmesinden ibarettir.Haramdan kaçanı Allah koruyacağı gibi harama merak salanda kendini koruyamaz.Kapısında girmek yasaktır, yada üzerinde tehlikeli yer yazan bir koruluğa girenlerin zarar görme ihtimalleri yüzde doksan dokuzdur.Girmeyenlerinde zarar etmeme durumu yüzde doksan dokuzdur.Herkesin zina etme potansiyeli olduğu gibi zina etmeme potansiyeli de vardır.Herkes ilmi bilgisi iffeti derecesine göre konuru yada korunmaz.Hak ile doldurulmayan ve eksik kalan şeyleri gelip batıl kuşatır.Hayatını,kalbini ve ruhunu helal ile dolduranların harama yerleri kalmaz.Helal dairesinde yaşayanlar ise haramzadeler sınıfına kaydedilmezler.Zina edenler defterine adları yazılmaz.Şükreden kullar,takva sahibi kullar,sabreden kullar defterlerine yazı


Konular