Ilıman iklimlerde, sonbaharın gelişiyle yaprakların renginde değişim başlar. Bütün bitkilerin yapısında, bitkiye renk veren çeşitli pigmentler bulunur. Yeşil rengi veren pigment klorofil, sarı, kahve, kırmızı, turuncu rengin pigmentleri ise karoten ve antosiyanindir. Bütün yapraklarda bu üç pigment bulunmasına rağmen yaprakların çoğunlukla yeşil olmasının nedeni, yeşil rengi veren klorofilin gücünün diğer pigmentlere göre fazla oluşundandır.
Sonbaharda bitkiler yapraklarını dökmeden önce, yapraklarındaki yararlı malzemeleri geri alırlar. Bu işlem esnasında da klorofil bozulmaya uğrar. Bu aşamada, klorofil baskın olduğu için renkleri ortaya çıkamayan sarı ve turuncu pigmentlerin etkisi ortaya çıkmaya başlar.
Yaprakların ömürleri dolduğunda antosiyanin pigmenti çoğalır ve yaprakları yeşilden kırmızıya, mora ve en sonunda kahveye dönüşmesini sağlar.
Isının düşmesi ile birlikte bitki aşırı parlaklığa maruz kalınca, antosiyanin seviyesi artmaya başlar. Bu nedenle sonbahar aylarında ağaçlarda yeşil, sarı, kırmızı tonlarda yapraklar bir arada görülür.
Bu renk değişiminin ardından ağaçlardaki yaprakların tümü kısa zamanda dökülür ve ağaç ilkbahara kadar bir nevi ölmüş olur.
O ölüden diriyi çıkarır ve diriden ölüyü çıkarır, ölümünden sonra da yeri diriltir. İşte siz de böyle çıkarılacaksınız. (Rum Suresi, 19)