46.Cennet Ehlinin Yiyecekleri

Cennetliklerin yemeği Kuran'da zikredilmiştir. Onlar meyveler, semiz kuşlar, kudret helvası, pişmiş kuşlar, bal, süt ve sayılmayacak sınıflardan oluşur.

Onlardaki herhangi bir mey/eden rızıklandırıldıkça 'Bu daha önce de sızıldandığımız şeydir' derler ve o rızık (dünyadakine) benzer olarak kendilerine verilmiştir. (Bakara/25)

Allah Teâlâ cennet ehlinin şarabını birçok yerlerde zikretmiştir. Hz. Peygamber'in azadlısı Sevban şöyle anlatıyor:
- Hz. Peygamberin yanında duruyordum. Yahudi âlimlerinden biri Hz. Peygambere geldi. Birçok sualleri sorduktan sonraşöyle dedi:
- Acaba ilk köprüyü geçen kimdir?
- Muhacirlerin fakirleri!
- Onlar cennete girdiklerinde hediyeleri ne olur?
- Balığın ciğerinin fazlası!
- Onun arkasından gıdaları ne olacak?
- Onlara cennet bahçelerinde otlayan cennet öküzü kesilecek!
- Onun üzerine onların içkisi ne olacak?
- İçkileri cennette bulunan ve selsebil demlen bir çeşmedenolacak!
- Doğru söyledin!280

Zeyd b.Erkanı (r.a) derki: Yahudilerden bir kişi Hz. Peygamber'e gelip sordu:
- Ey Ebû Kasım! Sen cennet ehlinin cennette yiyip içeceklerini iddia etmiyor musun?
Daha önce bu yahudi, arkadaşlarına 'Eğer Muhammed benim söylediklerimi tasdik ederse onu mağlup edeceğim" demişti.

Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle dedi:
Evet! Nefsimi kudret elinde bulunduran Allah'a yemin ederim, cennet ehlinin her birine yemek, içmek ve cinsî münasebet hususunda yüz kişinin kuvveti verilir.
Bunun üzerine yahudi sormaya devam etti:
- Muhakkak ki yiyen ve içen bir kimse def-i hacete mecbur olur.
- Onların ihtiyaçları derilerinden misk gibi akan terdir. Bir de bakarsın karınlan sırtlarına yapışmıştır.281

İbn Mes'ud, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet eder:
Cennette iken uçan kuşa bakıp canın çektiğinde kuş pişmiş olarak önüne düşer.282

Huzeyfe, Hz. Peygamberin şöyle buyurduğunu rivayet eder:
Cennette büyük develere benzeyen bir kuş vardır. Hz. Ebubekir (r.a) dedi ki:
- Ey Allah'ın Rasûlü! Muhakkak ki o kuş çok etlidir!
- Onların etini yiyen, onlardan daha hoştur. Ey Ebubekir, sen de onlardan birisin.283

Onların önünde altın tepsiler ve bardaklar dolaştırılır. (Zuhruf/71)

Abdullah b. Amr bu ayetin tefsirinde demiştir ki: 'Onların etrafında altından yapılmış yetmiş tabak dolaştırılır. Her tabakta başka bir renk vardır ki diğerinde yoktur'.
Karışımı tesnîmdendir. (Mutaffifin/27)

Abdullah b. Mes'ud (r.a) bu ayetin tefsirinde şöyle demiştir: 'Ashab-ı Yemîn için ona cennet şarabı katıştırılır. Mukarrebler ise, onu katıştırmaksızın içerler'.
Ki sonu misktir. (Mutaffıfîn/26)

Ebû Derdâ (r.a) bu ayetin tefsirinde demiştir ki: 'O gümüş gibi beyaz bir şaraptır. Onunla son şarablarını mühürlerler. Eğer dünya ehlinden bir kişi elini ona daldırır, sonra çıkarırsa onun güzel kokusunu hissetmeyen hiçbir şey kalmaz!'




279) Tirmizî, (Ebû Said el-Hudrî'den garib olarak
280) Müslim
281) Nesâî, Kübra, (sahih bir senedle)
282) Bezoar, (zayıf bir senedle)
283) (Huzeyfe'den garîb bir senedle)