AKRABALIK MÜNASEBETLERİNDE ÖLÇÜ

İçinde yaşadığımız cemiyette fertlerin birbirlerine karşı birçok vazifeleri vardır. Bunların başında, soy itibarıyla birbirinin yakını olan kimselerin karşılıklı alâka ve münasebetleri gelmektedir. Bu vazifelerin zamanında ve tam olarak yapılması, akrabalık münasebetlerinin ahenkli bir şekilde yürümesine yardımcı olur. Bu sebeple bir âyet-i kerimede "Hısıma, yoksula, yolda kalmışa hak(lar)ını ver. (Malını) israf ile saçıp savurma" (1) buyrulmaktadır.

Kişinin soyca yakınları bulunan kimseler, benliğinin bir parçasıdır. Damarlarında dolaşan kanda, vücudundaki et ve kemiklerde onlarla bir benzerlik ve ortak taraflar vardır. "Bir adamın amcası babasının bir çatalı (aynı köke bağlı bir parçası)dır" (2). "Teyze(si) ana mevkiindedir" (3). Bu ifadeler içinde mânâ ve mahiyeti ifade edilen akrabalık münasebetleri, tahminlerin üzerinde bir ehemmiyet taşımaktadır. Bu hizmetlerin yerine getirilmesi, bir yönü ile, kendimize hizmet etmek gibidir. Zira onlar bizim bir cüz'ümüz sayılmaktadır.

Akrabalık münasebetlerinin karşılıklı bir sevgi ve anlayış içinde yerine getirilmesi, arzulanan en güzel şekildir. Bu münasebetler, bazan tek taraflı, bazan da iki yönlü olarak bozulmaktadır. İki taraflı olarak kopan hısımlık bağlarının düzeltilmesi, müslümanların arabuluculuk yapmasına ve şefaatte bulunmasına ihtiyaç gösterir. Tek yönlü bir ihmal meydana geldiği zaman, imanı bütün ve Allah korkusu tam olan kişi, suçlu olan hısımı ile alâkasını kesmemeli ve ona yardımcı olmalıdır.

Akıllara en doğru yolu gösteren Resuli Ekrem, "Seni (nle alâkasını) kesen (kimsey)e münasebetlerini devam ettir. Sana kö-tülük yapana iyilikte bulun. Aleyhine olsa bile (onlara) hakkı söyle" (4). O, sana zarar yapsa bile sen ona ikramda bulun. Zira "Sadakanın faziletçe en üstünü, gizli düşman olan akrabana verdiğin sadakadır" (5) buyurmaktadır.

Karşılıklı olarak hediyeleşmeler, hoş ve güzeldir. Fakat yapılmış bir iyiliğe mukabele etme nezaketinden kaynaklanmaktadır. Esasen makbul olan ve o nisbette de zor bulunan iş, kötülük yapan akrabaya iyilikte bulunmaktır. Cihanın biricik insanlık örneği Hz. Muhammed (s.a.v.), bizleri uyarmakta ve "İyiliğe karşılık (hısımlara) iyilik ve zi-yarette bulunan, (kâmil) bir sıla yapmış değildir. Bunu hakkıyla yapan, kendisi ile akrabalık (bağları) kesildiği zaman münasebet-lerini devam ettirendir" (6) buyurmaktadır.

İnsanlığın en asil örnekleri İslâm'da, İslâm'ı en güzel yaşama faaliyeti insandadır. İnsanî münasebetleri kemal derecesine çıkardığımız zaman İslâm'ın yücelmesine hizmet etmiş ve dolayısıyla kendimizi yüceltmiş oluruz.

(1)Sûre-i İsra, 26.
(2) Feyzül-Kadir, c. 4, sh. 359.
(3) Tuhfetü'l-Ahvezî, c. 6, sh. 30.
4) Feyzül-Kadir, c. 4, sh. 196.
(5) Müsned-i Ahmed bin Hanbel, c. 5, sh. 416.
(6) Tuhfetü'l-Ahvezî, c. 6, sh. 35.