FLÖRT NE İŞE YARAR?

Konuşma deyince akla beraber çıkma ve flört de geliyor. İnsanların birbirlerini tanımak istemeleri çok normal tabiî. Ama flört dönemi, gerçek beraberliği aksettirmez çoğu zaman. Eğer flört, gerçek hayatın aynısı olarak yaşanabilse, belki evliliğin nasıl gideceğine dair ipuçları verebilir, ama bunun da başka bedelleri vardır malûm. Bildiğimiz anlamdaki flört, yani arada sırada görüşüp gezmek, sohbet etmek ise, aslında gerçek hayatta olunandan farklı bir kişiliğin sergilendiği bir dönemdir.

Örneğin kişi günün yirmi üç saati tek başına, sessiz ve sakin bir hayat sürüyor, biriken sohbet ve gezme ihtiyacını günde bir saatlik buluşmalara saklıyorsa, o bir saatte çok konuşkan, canlı, eğlendirici biri gibi davranabilir. Ve çıktığı kişi de canlı, atak, sosyal insanlardan hoşlanıyorsa onun gözüne hoş görünebilir. Ama iş evliliğe gelince, o hareketli görünen kişinin günde ancak bir saat gezmeye ve sohbete tahammül edebildiği, aslında çok durgun ve sakin bir hayatı sevdiği açığa çıkar ve sürtüşmeler başlar tabiî.

Ben üç-dört yıl flört edip birbiriyle çok iyi anlaşan, ama evlenince birkaç ayda hayal kırıklığı yaşayan nice insanlar gördüm. Evlilik hayatı başlayınca “Reklamları izlediniz, şimdi haberler” anonsu yapılmış gibi olur.

“Peki, flört bile olmadan evlenilecek kişi nasıl seçilebilir?” diyebilirsiniz. Aslına bakarsanız bir insanın, karşısındaki kişiyi tanıması o kadar da uzun bir zaman gerektirmez. Yapılan araştırmalar özellikle bayanların, karşılaştıkları kişiyi ilk üç dakika içinde değerlendirip kategorize edebildiğini göstermiştir. Dikkatli bir insan için yüz hatları, mimikler, ses tonu, konuşma biçimi, hatta kullanılan kelimeler bile kişiliğe dair önemli işaretler taşır. Ve özellikle hanımlar bu tip işaretleri çok iyi değerlendirirler.

Meselâ karşınızdaki kişiye “Hava bu gün ne güzel, değil mi?” diye sordunuz diyelim. Hepsi de ayrı bir kişilik yapısına işaret eden çeşit çeşit cevaplar alabilirsiniz.

—Gerçekten harika bir hava var, insanın içi coşkuyla doluyor. (Canlı, iyimser.)
—Böyle havaları çok mu seversin? (Karşısındakiyle ilgilenen.)
—Hı hı. (Kontrollü ve ketum.)
—Haklısın, çok güzel, değil mi? (Uyumlu, paylaşımcı.)
—Esas üç gün önce çok daha güzeldi. (Geçmişte yaşayan.)
—Yaa, bu güzel havada eve tıkıldık işte. (Şikayetçi, karamsar.)

Bakın, bir tek cümleden ne kadar çok ipucu çıkartabiliyorsunuz. Yeter ki ona iyi bakın, dikkatli dinleyin ve ipuçlarını değerlendirin. Böylece yakışıklı prensi bulmak için yüzlerce kurbağayı öpmeniz gerekmez.


3 yorum

flört

Yine çok güzel bir konuya el atmışsınız.
ALLAH razı olsun.görüşlerinize tamamen katılıyorum şunu demeden edemiyecem nasıl bir dönem de yaşıyorsak yanlışlar hep dogru oldu artık ebevynler bile işte kızım aşık olarak evlensin,eşini kendi bulsun gibi saçmalıklarla başlıyor. flört'ü o kadar dogal karşılayan bir millet haline gekdik ki

21.11.2007 - sibell

Yine teşekkür boynumuzun borcudur

Başta İmdat bey'e sonra Arif bey'e ALLAH RAZI olsun diyorum . Gerçekten iyi tenkit ile evlilikler de sonra dan doğabilecek anlaşmazlık ve yanılmalara düşmemek adına güzel bir yazı ve yorum katmışlar . Açıkçası ben de kendi fikrimi beyan etmek isterim . Ben şu an bekarım . Eğer ALLAH NASİP eder se evleneceğim kişi de ilk önce iman ararım (öyle çok güzel olması falan vız gelir tırıs gider . İhlaslı bir iman önce gelir) sonrasında beş dakikalık bir sohbet den sonra eğer (anlayabilmişsem tabi) bana çok ters düşen bir haleti ruhiye 'ye sahip değil ise evlenmeyi çok isterim . Nacizhane görüşümdü . SELAMETLE kalınız :) .



"Her canlı bir gün ölümü tadacaktır!"

24.12.2006 - hanova

Flört laboratuvaranın atıkları!

Yine gayet güzel ve yerinde tespitler, tebrikler... Bu da benim notlarımdan:

Güya tanıyacaksın; bunun bu yüzden flört meretine bulaşıyorsun. Güya, "gerçek aşkını" bulana dek, "kobaylarını" laboratuvarında denemeye tabi tutacaksın. Halbuki; "Aklı gözüne inmemiş bir mü'minin" kör gözüne parmağım misali, insan tanımak için günlere, haftalara ihtiyaç yoktur. Bir ses, iki nefes, üç kelam, çoğu kez de görmesi kafidir. İnsanın, giyiminden kuşamından tutun, oturup kalkması, ve en önemlisi "sîmasının" ruhunun apaçık tezahürleri ve lisan-ı hali olduğunu bilir. Hiç yanılmaz; zira hak aldatmaz, "hakikatbin" aldanmaz!

Gerçek müminler için bir avantajdır da; insanları tanımak için içlerine iyice sokulmak gibi hem abes, hem günah, hem ayıb, hem de zaman kaybı bir külfete girmezler. Şöyle bir baktığında, muhatabı hakkında aşağı yukarı kanaati oluşur.. "Eğri çomağın doğru gölgesi olmaz" demiş eskiler, ne doğru! Suret/sîret yekpare bir bütündür, ayrılmaz! "Hafifkadın" kılığında iffetli bir hanım, "zibidi" kıyafetinde kâmil bir müslüman erkek düşünülebilir mi?

Ve baksana etrafına; flört edenler evleniyor mu? Veya sahiden gayeleri evlenmek midir? "Adı çıkmış dokuza, inmez sekize"ler hep flört laboratuvaranın iğrenç "atıkları" değil midir?

"Tek kullanımlıklardan" bolca bulabilirsin, ama sakın olaki iffetli bir erkeğin flört etmiş, ruhunu(ve bedenini) kirletmiş bir kızı kabulleneceğini sanma! Hadi, vazgeç artık:

"Kötü kadınlar kötü erkeklere, kötü erkekler ise kötü kadınlara; temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara yaraşır. Bu sonuncular, (iftiracıların) söylediklerinden çok uzaktırlar. Kendileri için bağışlanma ve güzel bir rızık vardır."
(Nur Suresi 26. Ayet)

18.12.2006 - arif