Hakiki bir DOST bulmak!

"Hakîkî bir dost bulmak, o kadar kolay değildir. İnsan kendisine iyi bir arkadaş bulabilir. Vefâlı bir eş ve iyi bir iş de bulabilir. Hatta, gökte aradığını yerde bulanlar bile vardır.Ama hakîkî bir dost bulmak o kadar kolay değildir.
Önce gönüller üzerine dostluk köprüsü kurmak gerekir. Ancak böyle bir köprüyü inşâ edenler ve bu köprüden geçenler hakîkî dostlara kavuşabilirler. Dostluk köprüsünden geçmek için ise, insanın önce kendisinden geçmesi gerekir. Dostluk köprüleri, sağlam temeller ve şirin kemerler üzerine bina edilir. Bu köprülerin taşları cefa ile yontulmuş, harcı vefa ile yoğrulmuştur. Diğer köprülerin en az iki ayağı varken, dostluk köprüleri tek ayak üzerinde bile durabilirler. Yani karşı taraftan bir destek ve çıkar beklentisi yoktur. Dostların sevgisi de, şefkati de, ilgisi ve ikrâmı da karşılıksızdır. Bu köprülerin altından çok sular, üstünden uzun yıllar geçse de, onlar yıpranmaz ve yıkılmazlar.

Böyle bir köprü inşâ etmek zahmetli olduğu için hakikî bir dost bulmak da zordur.

Aşık Veysel, “Dost dost diye nicesine sarıldım” diyor. Ama hiçbirisinde bir vefâ bulamadığı için toprağın kucağına dönüyor. Çilenin, cefânın, sadakatin ve şefkatin sembolü olan kara toprağı dost olarak kabul ediyor. Bir başka âşık, ömür boyu bir dost bulamadığından yakınıyor, “Bir dost bulamadım, gün akşam oldu” diyerek sazının tellerine dokunuyor.

Mecazî aşkın çöllerinde dolaşanlar, hakîki bir dost bulamamanın ıztırabını yaşarlar. Allah dostlarından bir zatın dediği gibi, böyle âşıkların divanlarını sıksan, herbirinden hazînâne birer feryat damlar. Ancak, dostluk köprüsünden geçenler, Leylâ’yı bırakıp Mevlâ’ya koşanlar elemsiz lezzete kavuşabilirler.

Hallac-ı Mansur, Allah dostudur. Dostluk köprüsünden geçerek Rabbine o kadar yaklaşmış ki, artık O’nu kendinden, kendisini de O’ndan sayarak “Ene’l-Hak” demiştir. Fakat dost halinden anlamayanlar velîliği delilik kabul ederek kendisini idam ettiler. Önce ellerini ve ayaklarını kestiler, sonra da başını keserek bedenini yaktılar ve küllerini Dicle Nehrine attılar. Böylece gerçek bir dost, dostu için canını feda etmiş oluyordu.

Mansur idam edilirken, şeytan karşısına geçer ve şöyle der: “Ben de ene dedim, sen de ene dedin. Ama ben lânete maruz kaldım, sen rahmete nail oldun. Bunun hikmeti nedir?” Mansur da şu cevabı verir: “Sen ene dedin, kendini ortaya koydun, ben ene dedim, kendimi ortadan kovdum.” Demek ki, dost dostta fâni olursa, dostluk bâki kalıyor. Sufîlerin “fenâfillah” dedikleri bu olsa gerek.

Dostluk köprüsünden geçebilmek için bazı şeylerden vazgeçmek gerekiyor. Mansur, önce ene’sinden, sonra da başından vazgeçiyor. Acaba bizler ebedî ve ezelî dostumuz olan Rabbimiz için nasıl bir fedakârlık gösteriyoruz?

Meselâ, her sabah dost dâveti olan Ezân-ı Muhammedî’yi işitip de, bu dâvete icâbet etmek için uykumuzdan vazgeçebiliyor muyuz?

İçimizdeki öfkeden, kinden, hased ve husûmetten vazgeçip, muhabbet yolunu seçebiliyor muyuz?

Allah ve Rasûlüne ebedî dost olmak istiyorsak, gönlümüzün elinden tutup, “Gel dosta gidelim gönül” diye yollara düşmeliyiz. Bu yolda kaybedecek vaktimiz yoktur. Fırsatı kaçırdıktan sonra, “Geçti dost kervanı” diye sızlanmanın bir faydası olmayacaktır.

"

6 yorum

SEVGİLİ KARDEŞİM

SEVGİLİ KARDEŞİM ÖZLEM,
"Allah'a dost olan, hiçbir şekilde dünyaya dost olamaz; dünya dostu olan, asla Hakk'ın dostu olamaz."

Demişsiniz .

Katılmıyorum. Allahla dost olan ( O ) nun yarattığı herşey ile dünya ile ,tüm yarattığı varlıklar ile dost olmalıdır.

( O ) nun SEVGİSİ ile tüm yarattıklarını sevmelidir.

SEVGİ İLE
erdem222

31.05.2008 - erdem222

"Allah'a dost olan, hiçbir

"Allah'a dost olan, hiçbir şekilde dünyaya dost olamaz; dünya dostu olan, asla Hakk'ın dostu olamaz."

30.05.2008 - özlem

bariz

HAKİKİ DOST YAZISININ NUR'LARDAN İSTİHRAÇ EDİLDİĞİ ÇOK BARİZ..
BU VE BUNA BENZER YAZILARI KALEME ALABİLMEK ANCAK NUR'LAR İLE MÜMKÜNDÜR.. ANALİZ VE TAHTİLİLLER TEBRİKE ŞAYAN.. ALKIŞLIYORUZ..

28.05.2008 - Yusuf_can

HAKİKİ DOST

Çok güzel bir yazı... Nur'larda yazıldığı gibi dendimi herşey güllük gülüstanlık oluyor.Şayet O'(c.c) varsa herşey var.
O(c.c) Dostun olsa herkes düşmanın olsa ne gam. O'nun(c.c) dostluğunu kazanmak yetmezmi?
O'ndan(c.c) gayrısı yalan değilmi,herşey nasılsa ergeç O'na (c.c) dömeyecek mi?
Hakiki dostu bulmak, bulanları bilmek ne güzel..
Allah(c.c) yar ve yardımcımız olsun.Herbirimize tüm kardeşlerimize O'nu(c.c) daha yakından tanımayı hamlıktan tamlığa ulaşmayı nasıp eylesin Amin.amin.Amin......

27.05.2008 - PARATONER

dost

Hu dost,

Hüvel Rahman,
Hüvel Rahim.
Hüvel Hayyum,
Hüvel Kayyum.
Hüvel Baki,
her şey fani.

sadece "O" dur,
var olan....

27.05.2008 - yanlış harf

hakiki dost

selamun aleykür arkadaşlar dost istersen ALLAH YETER O DOSTSA HERŞEY DOSTTÜR

28.05.2008 - Tefekkür

Konular