Aşık olmak günah mı bela mı?

Sual: Aşık olmak günah mı? günah ise insana niçin aşık olma duygusu verilmiş.

El cevap:Aşık olmaya sadece günah manası yüklenemez.Çünkü aşk üçtür aşkı hakiki, aşkı mecazi ve aşkı nefsanidir.

Aşkı hakiki Cenabı Hakkın insanın mahiyet-i camiasına koyduğu hadsiz bir istidad-ı muhabbettir. Bu kalbindeki hadsiz istidad-ı muhabbet, hadsiz bir cemal-ı bakiye malik bir Zata tevcih etmesi için verilmiştir. Kalbi samedaniyenin yeri olan bu aşk fani aşıklara razı olmaz. O fani aşıklarda fena ve zeval damgasını gördüğü için alakayı kalbi kesip atar. Bu tür Aşkı hakikiye mazhar olan birçok insan vardır. Peygamberler veliler, meczuplar sofiler vb gibi insanlar Allah aşkına mazhar olmuşlardır. Kemal ve cemal baki olan zatın mevcudattaki gölgelerinin gölgeleri olan suretlere yüz çevirip misallere değil asıllarını sevmişlerdir. Mevcudatı ve içerisindeki mahbupları da hak hesabına onun esma ilahiyesinin namına sevmişlerdir. Bu muhabbet ve aşık olmakta kusur yoktur. Bu aşkı ilahi leylayı verip mevlayı alma saadeti olduğu için. Aşkı bekaya kadar gider, aşkı bekada cennette cennette ise cemallulahı görme saadetini yaşayabilir.

Aşkı nefsanî ve hayvani ise mevlayı unutup, leylayı şehevani ve nefsanî arzularını tatmin etmek için sevme bedbahtlığıdır. Bu aşk şehvete, hevese ve hayvanlığa hizmet ettiği için neticeleri harama ve günaha bunların neticesi de ilahi kanunları çiğnediği için cehenneme kadar gider. Bu aşkı mevzu bahsimizin dışındadır.

Aşkı mecazi ise mevlayı verip leylayı alma divaneleğidir. Bu aşk temiz olmakla beraber dünyevi ve bir nevi cemali baki zattın gölgeleri olan suretlere meftun ve müştak olduğu için müştak ve aşık olduğu sevgilisine visalinin yada firakının neticesinde gözyaşı, felaket ayrılık, ve intihara kadar gidebilir.

Aşkı mecaziye günahın yanında bela ,cefa ve çile manaları yüklenebilir çünkü Cenabı Hakkın insanın mahiyet-i câmiasına koyduğu hadsiz bir istidad-ı muhabbeti ve kalbindeki hadsiz istidad-ı muhabbeti, hadsiz bir cemâl-ı bâkiye mâlik bir Zâta tevcih etmeyip. Sûi-istimal ederek o muhabbeti fâni mevcudata, fani mahbuplara sarf ettiği cihetle kusur etmesi ve, kusurunun cezasını firâkın azâbıyla ödemesidir.

Bu aşkı mecazinin dahi bir çok mertebeleri vardır.sireti kemala aşık olma,sureti cemale aşık olma,nefsani,hayvani ve şehevi aşk vb gibi mertebeleri vardır.Aşka sadece günah manası yüklenmesi ise kişinin konumuna ,durumuna, evli-bekar olmasına göre yada sevmenin uzaktan ,gizliden olmasına göre değişebilir.Aslında aşka günahdan başka yüklenecek o kadar çok mana vardır ki,mesela elem, keder, gözyaşı, ,firak acısı,visal kısalığı vb gibi bir çok manalar yüklenebilir..

İnsanın vicdanı aşkın günahından daha ziyade visal ve firakın elemlerini çeker.bazen kavuşmaktan bile ürperti duyar,çünkü her visal bir firak endişesini getirir,her bir visal müştak olduğu kemal ve cemal sahibi sevgilinin zevalini ve firakın tasasını yaşatır.Kemal ve cemali baki olan bir zatın esmai ilahiye ayinelerinde sureti görünen sevgiliye olan muhabbetin o ayinenin başına gelecek bir müsibet taşıyla kırılması ile muhabbetin biteceği endişesini taşır..fani mahbuplara razı olmayana kalbi samedeniyenin mecazi mahbuplara olan aşkından dolayı hissiyatlarla kalbi batıninin mücadelesinin yorgunluğunu ruhunda taşır..Sevgiliden gelebilecek olan firakın daima azabını ve kaygısını taşır.

Kalbindeki hadsiz istidad-ı muhabbet, hadsiz bir cemâl-ı bâkiye mâlik bir Zâta tevcih etmek için verilmişken sûiistimal ile o muhabbeti fâni mevcudata sarf ettiği cihetle kusurunun, cezasını firâkın azâbıyla çekme elemini vicdanına yaşatır..Maşuku tarafından ardına bile bakmadan terk edilme korkusunu,firakın neticesinde gözyaşlarını kan çanağı etme ve fikri kaosunda sevgisine kan bulama kabusu vardır..

Mecazi mahbubun firâkının bir saniyesi bir sene kadar uzun iken, Maşukunun visâlinin bir senesi bir saniye kadar kısa olduğu gerçeğinin çaresizliğini yaşar. Sevgili yanında yok iken dünyası bir fincan kadar dar , sevgilisi ile beraber iken iğne deliği bir meydan kadar geniş olduğunu görür..sevgili ile geçen Toz pembe rüyaların bir gün kabuslara dönme ihtimalini düşünür ve lezzetini acılaştırır.tatlı düşlerin acı çığlıklara dönme vehmini düşünüp ürperir,sonbahar yaprakları gibi kalbin sevgilerini dökeceği hüznünü yaşar,saman alevi gibi aşkınında sönebileceği korkusunu yaşar.fırtınalı aşklarında bir gün dineceği endişesini hatırlar.

Fâni mahbubuna visalinin(kavuşmasının) dahi fâni olduğunu düşünüp; onunla birlikteliği ne kadar uzun da olsa yine kısa hükmünde olduğu. Senesinin bir saniye gibi geçtiğini, hasretli bir hayal ve esefli bir rüya olduğunu bilip azap çeker.

Fani mahbubundan Firakının(ayrılığının( ise, saniyesi bir sene değil, seneler gibi geldiğini tevehhüm eder. Çünkü firakın meydanı geniştir. Bekayı isteyen bir kalbe, firak, çendan bir saniye de olsa, seneler kadar tahribat yapar. Çünkü hadsiz firakları ihtar eder. Maddî ve süflî muhabbetler için bütün mazi ve müstakbel firakla doludur.

Mahbubu bakiyeye teveccüh ve iltifat ile müştak olanların mahbubu baki ile olan mukalemeleri ve muhabbetlerinin bir saniyesi bastı zaman sırrıyla bazen seneler hükmüne geçerken; mahbubu faniye müştak olanların bir sene visalleri bir saniye gibi geçip gider. Bir saniyelik ayrılıkları bir asır gibi zindan hükmüne geçer. Fani sevgilinin yaşattığı saadet ve mutluluğun bir senesi rüyadaki bir ademin bir anlık aldığı zevk kadar kısa olur. Aşkın zehirli balını tatarken ayrılık acısının sancılarını da hissetmeye başlar. Mahbubu baki ile geçirilmesi gereken uzun sessiz ve uykusuz gecelerin muhabbetlerini Mahbubu bakiden çalıp mahbubu faniye teveccüh eder, Mahbubu bakiye değil faniye yalvarış gözyaşı niyazını sunar. Nefis ve hevanın fısıltısı ile ihtilale getirdiği aşkın kör gözü ve hissiyatı ordusuyla akıla meydan okur.

Mahbubu bakinin kabesi olan kalbi samedaniyeyi sevgilinin suret ve hayal putları ile doldurur. Hissiyat ve hevasını o putlara tapındırır. O sanemperest sevgilinin abdi olur. Kendine o sevgiliyi mabud ittihaz eder. mevlayı verip leylayı alma divaneliğine girer. mevlayı Leyla için sever, leylayı mevla için sevmez. Aşkı mecaziden aşkı hakikiye ulaştıracak bütün yolları kapatır. Cemali bakinin gölgelerini ve suretlerini sever, asıllarından mahrum kalır. Ebedi güzellik saadet ve mutluluk isteyen kalbi batinin sözlerine kulak asmaz ve firakın elemini daime çeker. Aşkı izzeten ziyade zillete, eleme, sevinçleri kedere tebeddül ettirir.

Ey aşkı mecazinin tuzaklarına düşen aşık İzzet ve azamet sahibi olan cenabı hak sevilmeye en layık olduğu için sevilmeye en layık olan kendisini hakiki manada sevmeyip bütün himmet ve muhabbetini mecazi mahbublara hasreden mecazi aşıkların kalplerine ve dünyalarına bela cefa ve ızdırap yüklemiştir.
Amma sevilmeye en layık olanı seven ve vedud ismine mazhar olan kullarının kalplerine ve manevi dünyalarına marifetler ,sırlar manevi ezvak ve keşifleri bahşetmiştir. Cenabı hak bizleri aşkı hakikiye eriştirsin. Allah hesabına mevcudatı sevmeye vasıl eylesin.Mecazi mahbuplarımızı ebede yanımızda tebdil ettirsin.M.ŞAMİL


Konular