Kudüs Şehrinde Yazmış Olduğumuz Kav âid' ül-Akâid

Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat kitlesini yakînin nûrlarıyla başkalarından temyiz eden (ayıran); hakîkat kervanını, dinin rükünlerine iletmekle tercih eden, onları bid'atçıların hidratlarından, ehl-i dalâletin dalâletinden koruyan, peygamberlerin efendisine uymaya muvaffak kılan, kendilerine (Ehl-i Sünnete) şerefli sahabîlerin yolunda gitmeyi, nasip edip selef-i sâlihînin izini takip etmeyi müyesser eden Allaha hamd ü senalar olsun!

Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat, saydığımız vasıflar sayesinde aklın isteklerinden teşekkül eden kopmaz bir ipe sarılmışlardır.

Selef-i sâlihînin gidişat ve inançlarından en açık yolu seçmişlerdir. Hz. Peygamberden bize nakledilen şeriat hükümleriyle, sağlam düşünen akılların neticelerini birlikte elde etmişlerdir. Lâ ilâhe il-lallah Muhammedun Rasûlullah'ın rükünleri bilinip tam ma-nâsıyla elde edilmedikçe mücerret sözden hiçbir fayda ve hiçbir mahsul alınamayacağını kesinlikle anlamışlar ve yine bilmişlerdir ki; Kelime-i Şehadet'in lafızları, kısa olmalarına rağmen şu dört hakikati tazammun ederler:
1- Mabudun zâtını
2- Sıfatlarını
3- Fiillerini
4- Hz. Peygamberin doğruluğunu

İman binasının bu dört rükün üzerine kurulduğunu ve bun-lardan herbirinin de on esası olduğunu idrâk etmişlerdir.
A. Birinci rükün, Allah Teâlâ'nın zât-ı ulûhiyyetinin bilinmesi hakkındadır. Bu da on ana esas üzerine bina edilmiştir:
1- Allah'ın varlığını,
2- Kadîm olduğunu,
3- Bekâsını,
4- Cevher olmadığını,
5- Cisim olmadığını,
6- A'raz olmadığını,
7- Cihetten münezzeh olduğunu,
8- Hiçbir makamda istikrarının bulunmadığını,
9- Herşeyi gördüğünü,
10- Bir olduğunu bilmek.

B, İkinci rükün, Allah'ın sıfatları hakkındadır. Bu da on ana esas üzerine kurulmuştur.
1- Allah'ın diri olduğunu,
2- Âlim olduğunu,.
3- Kadir olduğunu,
4- İrâde sahibi olduğunu,
5- İşitici olduğunu,
6- Görücü olduğunu,
7- Konuşucu olduğunu,
8- Herhangi bir hadiste hulûl etmekten münezzeh
olduğunu,
9- Konuşmasının kadîm olduğunu,
10- İlim ve iradesinin kadîm olduğunu bilmektir.

C. Üçüncü rükün, Allah'ın fiilleri hakkındadır. Bu fiiller de on ana esas üzerine bina edilmiştir.
1- Kullara ait bütün fiillerin O'nun tarafından yaratılmış
olduğuna,
2- Bu fiillerin, kulların kesbi olduğuna,
3- Yine bu fiillerin, Allah'ın muradı olduğuna,
4- Yaratmak ve icat etmekte Allah'ı zorlayan herhangi bir
kuvvet ve kudretin olmadığına; aksine fazl u keremiyle ya
rattığına ve icat ettiğine,
5- Allah'ın güç yetmez birşeyi teklif edebileceğine (fakat ilâhî bir lütuf olarak böyle bir teklifte bulunmadığına),
6- Sağlam bir kişiyi, hasta gibi ıztırap ve elemlere garkedebileceğine,
7- Kullar için en kârlı ve en uygunun yapılması ve gözetilmesinin Allah'a vacip olmadığına,
8- Şeriat dışında hiçbir vacibin olmadığına, vaciplerin de ancak şeriatla sabit olduğuna,
9- Peygamber göndermenin caiz olduğuna (yani peygamber
göndermenin Allah'a vacip olmadığına, onları fazl u kere
minden dolayı gönderdiğine),
10- Hz. Muhammed Mustafa'nın peygamberliğinin sabit ve
çeşitli mucizelerle teyid edilmiş olduğuna inanmaktır.

D. Dördüncü rükün, Hz. Muhammed'in Allah'tan getirdiği ve haber verdiği sem'î deliller hakkındadır. Bu rükün de on ana esas üzerine kurulmuştur:
1- Haşrın isbatı
2- Nekir ve Münker adlı meleklerin kabirdeki suâli
3- Kabir azabı
4- Mîzan
5- Sırat
6- Cennetin el'an mevcut olması
7- Cehennemin hâlen mevcudiyeti
8- İmamet ahkâmı
9- Sahâbe-i kiramın tertip üzere faziletleri
10- İmametin şartları