Bir erkek kadını hangi kriterlere göre sevmesi gerekir.

Sual: Bir erkek kadını hangi kriterlere göre sevmesi gerekir.
Cevap: Mümin bir erkek kadını bekayı aşka gidecek bir yol bulmak niyetiyle Allah için sevmelidir..Hem rahmet-i İlâhiyenin mûnis, lâtif bir hediyesi olduğu cihetiyle sevip ve muhabbet etmelidir..kadında çabuk bozulan hüsn-ü suretine yani beden ve yüz güzelliğine muhabbetini bağlamadan sevmeli.. eşinin en cazibedar, en tatlı güzelliği, kadınlığına mahsus bir letâfet ve nezaket içindeki hüsn-ü sîreti olduğunu bilerek sevmelidir.. Ve en kıymettar ve en şirin cemâli ise, ulvî, ciddî, samimî, nuranî şefkatidi olduğunu bilerek istemelidir..böyle bir talep ile evlenip eşini sevenlerin nazarında kadının cemâl-i şefkat ve hüsn-ü sîret,(yani iç güzelliği) âhir hayata kadar devam eder,yaşlandıkça ziyadeleşir. Ancak bu şekilde o zaif olan eşin hukuk-u hürmeti o muhabbetle muhafaza edilir. Yoksa, hüsn-ü suret(yani bedeni ve fiziki) güzellik üzere kurulsa evlilik yada nefsani ve hayvani bir mesabede devam etse,güzellik zevâliyle, en muhtaç olduğu bir zamanda biçare hakkını kaybeder.sahipsiz kalır kadın.çünkü erkek güzelliği zeval bulan kadını terk edip yeni güzellikler ardına düşer.böyle ömrü hayatın yanında olacak birini sevmek için islamın nurani düsturlarını kendine rehber etmeli..onlara bağlanmalı.Kadında serseri asri bir erkeğin tahakkümüne girmemeli.hissiyatların tahakkümü ile hareket etmemeli, çünkü hissiyatlar yeri geldi mi aklı ve kalbi dinlemezler.eşinde rabbinin şefkatini görmeyen, rabbin keremini cemalini görmeyen rabbin emanetini görmeyen bir eş hürmet merhametten uzak olur,
**********************************************************************
Sual: Sevmenin ve meşru muhabbetin ölçüsü ne olmalıdır?
Cevap: Sevmek sevilmek beğenilmek vb gibi hasletlerle insan mutlu olur.İnsanı sevmeye ve sevilmeye sevk eden muhabbet insanın elinde değildir.Fatiri Hakim o hisleri ve duyguları insanın fıtratına derc etmiştir.Fıtratı gereği insan her şeyi sever ve onlara müştak olur,muhabbet eder,kalbini ,aklını ve fikrini onlara bağlar çünkü;Cenabı hak insana muhabbet çekirdeğini koymuştur.Bu çekirdek helal dairesindeki keyif için verilmiştir.Bu çekirdeğin neşvü nema bulması ise İslam, kuran, iman ,sünnet suyu ve havası ile ancak meyve verebilir.O muhabbet çekirdeği cenabı hak namına olduğu zaman semereli bir meyve olur.İnsan kendisine verilen fıtri olan muhabbetin yüzünü kendi iradesi ile bir mahbuptan diğer bir mahbuba dönebilir.İnsan şerli ,pis ,çirkin ,fani olanı bırakıp baki ve ebedi olanı isteyebilir.Kul sevmesi için ona sevgiyi, aşkı, muhabbeti vereni sevmeli ve onun sevmesini istediği kimseleri sevmelidir.Çünkü sevgi eğer fani mahbuplara feda edilirse o zaman o sevgi hayvani ve nefsani bir mertebeye iner,kıymeti kalmaz.Elmasların camlara inkilap etmesi gibi olur.Gölgeleri sevip asıllarını görmemek gibi olur.Bu gayri meşru muhabbete dönen sevgilerin cezası olarak insan aşkın ah ve vahların çeker.Gözyaşları ile mecazi aşkın mehrini öder ,karşılıksız sevginin elemin çeker ve ruhuna kalbine de çektirir.Müştak olduğu fani ve adi mahbubu güneş gibi telakki eder.Sanki hayatını aydınlatan, dünyasını ısıtan oymuş gibi tevehhüme düşer.Sanki dayanağı ve sığınağı oymuş gibi hareket ederek ona bağlanır.Halbuki o tevehhümler hep bir hayaldir vehimdir.Güneşlere mukabil bulduğu aşk ve muhabbet aslında mum ışıklarıdır.Ruhunu kalbini o sönük ışıklarla aydınlatmaya çalışır.İşte eğer insana verilen cihazat-ı mâneviyeyi, eğer nefsin ve dünyanın hesabına çalıştırılsa ve dünyada ebedî kalacak gibi gafilâne davranılırsa, ahlâk-ı rezileye ve israfat ve abesiyete medar olur. O kıymetli sevgi elmasları arzu ve şehvet pazarlarında ucuza bozdurulur.O muhabbet elmasları gümüş fiyatına satılır.Elması gümüş fiyatına satana deli derler.Rabbin adına rabbin nimetlerini rabbin istediği fiyata satmak gerekir.Satmazsa kul iflas eder.Yevmi mahşerde müflis olanlardan yazılır.


Konular