Selamünaleyküm arkadaşlar
Bu siteye ilk göz atışımdan 2 ay geçmedi gözüm bu sitede kaldı. Gerçekten okuyunca beni ziyadesiyle derinden hüzünlendiren artık kendimin de ruhi fırtınalar yaşadığım bir zamanda görmem olsa gerek….
yalnız şu olayı pürdikkatinize sunmak istiyorum ki benim nefsim bu söyleyeceklerime hepinizden daha da muhtaç. Maalesef düşünmüyoruz. Tabi herkes değil. Hem de hemen hemen hiç. Ha dersiniz yanlış. Ama olayın bide gerçek yüzü var. Bizim birçok düşüncemiz üzülerek belirteyim akılla değil nefisle belirlenen yargıların irademize yön vermesinden oluşmakta. Bize çok ağır gelen fakat gerçekte hiçte sanıldığı kadar güç olmayan, Allah’ın bize lütfetmiş olduğu, bizi diğer mahluklardan altının bakırdan ayırdığı gibi ayıran irademize aklımız ile yön veremiyoruz; buda yüreğimizde oluşan yerine göre insanın maddi olarak çekebileceği bütün ızdırapların üzerinde manevi baskılar yapan hataları beraberinde getirmekte.
Şöyle bi geriye baktığımızda (geriye bakmak ayrı, geride aklen takılı kalmak gene ayrı) yaşadığımız başarılar, sevinçler aklımız havada iken yaptığımız; bize o zaman gözümüzde bir sinek pisliği gibi görüken geri dönülmez hatalarımızın girdabında boğulmaktan beter olmuş.
Ha biz insanız.bizim fıtratımız günaha meyilli yaratılmış ki şeytan ve nefsimizin amacı bize her zaman Yaradan’ımızın istemediği hatalar yaptırmak üzere. Bunu Allah Kitab’ında olsun elçileri aracılığı ile olsun bize en açık bir ifadeyle hatırlatıyor. İşte bu nokta can alıcı. Bizim işlediğimiz günahları Kendi’sine şirk hariç her türlü günahı affedeceğini söyleyen o veya bu değil; bize sonsuz nimetler sunan Rab’bimiz. Peki ya bize düşen ney. Hatalarımızda asla ve asla ısrarcı olmadan her zaman O’ndan af dilemek ve kulluk görevlerimizi yerine getirmek.
Ve özellikle şu konuyu unutmadan. Hiçbir zaman ümitsizliğe, ye’se düşmeden.
Arkadaşlar size bi teklifim var. Yani sizden önce kendi nefsime, söz geçirmekten çoğu zaman aciz olduğum nefsime.
Önümüz Ramazan ayı. Mağfiret, (Allah’ın izniyle)samimi olduğumuz taktirde bağışlanmasına herkesten önce kendimizi inandıramadığımız günahlarımızın bile adeta sonbaharda ağaçların temizlenmesi gibi tel tel dökülecek günahlarımız… biz de bu ayda kendi dertlerimizi unutmayalım ama onlara balığın oltaya takıldığı gibi değil adeta hayatımıza yön veren, bize Allah’ın izniyle diğer işleyecek günahlarımıza karşı uyaran bir hisle bakalım. Gelin bu ayda dertlerimize hatalarımıza günahlarımıza dinimizin ölçü koyduğu sınırlar içerisinde takılalım ve hayatı boyunca hiç görmemiş, bir ameliyatla etrafı aydınlanan insan gibi bakalım. Hatta tüm kardeşlerimize fakat bizi dertleriyle hüzünlendiren arkadaşlarımız için daha fazla olaraktan dua dua yakararak geçirelim. Çevremize bu dünyanın geçici gözlüklerini çıkartıp Rabbimizin bize vermiş olduğu nimetler ile bakalım. Ve o nimetleri Müslüman kardeşlerimiz ile elimizden geldiği kadar maddi – manevi, hem onlara hem de kendimize umut ışıkları saçarak.
Bu mübarek ayda tüm kardeşlerimin duasını bekliyorum. Ve umuyorum bu site bana Ramazan’dan sonra tamamen neşe verecek. Hepinizden Allah razı olsun. Rabbim günahlarımızı afetsin. Yoksa halimiz duman sözü çok hafif kalır. Hayırlı Ramazan’lar…
“Kendi değerini bilen insan mahvolmaz”