EVLİLİK İHTİYAÇ MIDIR?

İnsanoğlu yaratılış itibariyle birbirine muhtaç ve birbirini tamamlayıcı şekilde dünyaya teşrif buyurmuştur. Ve yine insanoğlu mutluluğunu da, huzurunu da, üzüntüsünü de paylaşarak varolur.








Daha doğarken başkasının avuçlarına doğarız, varoluş sebebimiz ve hayatı idame ettirebilmemiz ancak ötekiyle mümkündür.








Ve zamanı geldiğinde ötekiyle birleşme ve bütünleşme arzusu hissedilir... Hepimiz hedefe birlikte yürüyeceğimiz kişiyi yanımızda görmek isteriz.







YANİ EVLİLİK PAYLAŞMAKTIR












Yaşam denilen bu kadar zorlu yolda tek başına yürümek insanın kabiliyetlerini aşan bir durumdur. Ve bunun doğru olduğunu da iddia etmek bir illüzyondur. Çünkü hepimiz hayatı yalnız yaşayarak değil ancak mutlu bir yuva kurarak tatmin oluruz...












Her iki cinsin de ruhi, fiziki ve sosyal anlamda birbirine son derece muhtaç bir şekilde yaratıldığı varoluşun önemli bir hakikatidir. Onun içindir ki aile hayatı insanlık tarihiyle başlar. Ayrıca evlilik ilişkisiyle kurulan bağ her iki insan arasındaki en güçlü bağlardan biridir.











Ve hatta bu bağ sadece dünyevi hayatla sınırlandırılmamış, inananlar için uhrevi hayatta da var olacak köklü bir bağ anlamını almıştır.











YANİ EVLİLİK İNSANLIK TARİHİYLE BAŞLAR












Ayrıca tüm semavi dinlerde evlilikler ısrarla desteklenmiş ve teşvik edilmiştir. Sebebi de insanoğlu yaratılışı gereği acizdir ve ancak evlilik gibi kutsal ve meşru bir kurumla zorluklara karşı maddi ve manevi bir direnç ve güç kazanır.












Ayrıca huzurlu bir evlilik insanın sağlığını olumlu yönde etkilemektedir. Nice araştırmalar gösteriyor ki, uzun ve sağlıklı yaşamın temelinde mutlu bir evliliğin varlığı gözlenmektedir.












YANİ EVLİLİK SAĞLIKTIR















Arıca çiftlerin evlilik içerisinde birbirinin “benlik değeri”ni yüceltmeleri gerekmektedir. Mutlu evliliklerin sırrı, çiftlerin birbirini tüketmeden destekleyerek, ilişkilerini ve benliklerini güçlendirmelerindedir.











İyi bir evlilikle bireyin ruhsal yapılanması yeniden inşa edilebilir, varsa geçmişinde yaşadığı travmatik ilişkiler, aksamalar ve eksiklikler olumlu evlilik ilişkisiyle, terapotik ilişki (tedavi) haline dönüşebilir. Zira yaşanılan her iyi ilişkinin (komşu, arkadaş, evlilik) terapotik bir yapısı vardır.











YANİ İYİ BİR EVLİLİK RUHSAL ANLAMDA TEDAVİ EDİCİDİR













Yine dünyadaki tüm medeniyetlerde aile kurumu teşvik edilmiştir. Zira tüm ülke ve medeniyetler bilir ki, toplumun huzuru, barışı ve bekası ancak onun en küçük birimi olan aileyle mümkün olabilmekte. Ve ilginç olansa bu kadar küçük bir kurumun bu kadar ciddi işlevleri bünyesinde taşımasıdır.













YANİ EVLİLİK TOPLUMUN BEKASI İÇİN ŞARTTIR













Ayrıca birey evlenerek kendi yarısını tamamladığından kişiliğini daha bütünsel anlamda tanıma imkanı bulur. Mesela evlilikle




- kadın/erkek rolünü






- anne/baba rolünü








- cinsel yanını







- sorumluluk taşıyabilme yetisini










ancak bu kurumla daha net görebilmekte. Ve kişiliğinin rollerini daha yakından tanımlayarak bütününe vakıf olabilmekte.








YANİ EVLİLİK AYNI ZAMANDA KENDİNİ VE KİŞİLİĞİNİ TANIMA İMKANIDIR


Konular