Çocukların cinsel tacize uğradığını nasıl anlarız?

Bugün Türkiye’de ve dünyada binlerce çocuk şiddete ya da cinsel istismara uğruyor. Bunların birçoğu istatisklere yansımıyor. Peki çocukların cinsel istismara uğradığı nereden ve nasıl anlaşılır?

Son yıllarda çocuklara yönelik “şiddet” ve “cinsel suiistimal”ler korkunç boyutlara ulaştı. Hedonizm kıskacında çırpınan uzay çağı insanı, etrafına dehşet saçıyor. Nedir hedonizm? Hedonizm, “bedensel zevklere düşkünlük” veya “ten sevdası” olarak tarif edilebilir. Bedensel zevklerin içinde “çıkmaz sokak” olarak adlandırılanı ise, “cinsel sapma”lardır…

Avrupa’da yapılan araştırmalar, konunun ne kadar çıldırtıcı boyutlara ulaştığını gözler önüne sermekte. Tüm yasaklamalara rağmen, çocuk pornosuna aşırı talepler, aile içinde “ensest” olayların önlenemeyen yükselişi, Hollanda’da “Pedofil Partisi” (Sübyancılar Partisi)’nin kurulmuş olması olayın ulaştığı vahameti göstermekte.

Yine Hollanda’dan bir örnek vermek gerekirse, her 7 kız çocuğundan biri aile içindeki bir erkeğin cinsel tacizine uğramakta. Bu kişi kimi zaman “baba”, kimi zaman “dede”, kimi zaman da “erkek kardeş” olarak kayıtlara geçmekte. Ne yazık ki ülkemizde sağlıklı verilere ve ciddi araştırmalara rastlanamamaktadır. Ancak evrensel kabul görmüş değerlerin hafife alındığı birçok büyük şehirlerimizde, Avrupa’daki bu “ruh kanseri”nin birebir belirtilerine rastlanmakta. Hedonizmin sosyal belirtileri artık gizlenemeyerek polise ya da adliyeye intikal eden yönüyle bile bizlere yansıyor. Medyanın çocuklara yönelik cinsel suiistimal olaylarını profesyonelce ele almayışı, bazen anne-babaları aşırı -ve gereksiz- endişelere sürüklemekte, bazen de, cinsel tacize uğramış çocuğun verdiği sinyallerin doğru olarak algılanmamasına neden olmakta.







Cinsel tacize uğramış çocuklar hangi belirtileri verir?











1- Cinsel suiistimal yaşamış kız çocuğu genellikle içine kapanır. Kız çocuğu kendini suçlu hissettiği için, kendine karşı acımasız davranır. “Eğer ben şöyle yapmasaydım, böyle yapmazdı…” gibi vesveselere kapılır. Cinsel suiistimal yaşamış erkek çocuk ise dışa dönük bir davranışa bürünür. Genellikle “maço davranış” adı verilen davranış bozukluğu içerisine girer. Etraftaki en değerli olayları, duyguları ve kuralları hafife almak suretiyle, içindeki acıyı önemsememeye çalışır. Tüm ahlaki davranış kalıplarını küçümser.














2- Cinsel tacize uğramış erkek çocuk genellikle “agresif” olur. Her şeye çok çabuk sinirlenir. İçindeki ruhi çalkantıyı dışarı atmak için, yıkmaya, kırmaya, dökmeye, devirmeye yönelik dürtü hisseder. Düzen içinde giden şeylerin düzenini bozmak ister. Bu durum kız çocuğunda tamamen terstir. Cinsel tacize uğramış kız çocuk daha çok “depresif” davranış sergiler. Yıkıcılığı içe doğrudur. Psikolojik olarak her an içinde bir deprem yaşar; ancak dışarı vurmamak için var gücü ile direnir. Dışa dönük herhangi bir davranış bozukluğu sergilememeye gayret sarf ederler. Yaşamayı çok sevdiği ve etrafta çok sevildiği halde, intihar etmiş kız çocuklarında bu türden bulgulara rastlanılmıştır.












3- Cinsel tacize uğramış erkek çocuk yaşadığı olayı herkesten “gizler”. Yaşadığı bu olayın duyulması halinde arkadaşları tarafından alay konusu olacağı ve dışlanacağı endişesini taşır. Çevresinde artık erkek olarak değil bir “homoseksüel” olarak algılanacağı endişesine kapılır. Kız çocuğu, erkek çocuğunun aksine, yaşadığı bu olayı en yakın arkadaşı ile “paylaşmak” ister. Bu paylaşmanın nedeni, vicdanında kendisini rahatsız eden sorulara cevap bulmaktır. Ve kendisinin suçlu olmadığının onayını arar. Cinsel tacize uğramış kız çocuğu teselli arar.













4- Cinsel tacize uğrayan erkek çocuk “güç kazanmak” ister. Silahlara, kesici, dürtücü aletlere özel ilgi duyar. Hızlı arabalar ve güç gösterileri onun için vazgeçilmez fırsatlardır. Uğradığı bu olayın güçsüzlüğünden kaynaklandığını düşünür. Kız çocuğu ise güç kazanmak değil, “güçlüye sığınmak” ister. Grup arkadaşlıklarında en güçlü olanın ilgisini çekmek ve onun korumasının altında olmak ister. Erkeklere güvencini yitirmiş olabilir; ama güçlü bir erkek arkadaşın şemsiyesi altında olmaktan huzur duyar.











5- Cinsel tacizin “nedeni” konusunda erkek çocukları, “kandırıldım” diye kendilerini teselli eder. Erkek çocuk, kendisinin kolay kandırılan biri olduğunu göstermek için “saf rolü oynar”. Bunun aksine, kız çocuğu kendi vicdan muhasebesinde, “çaresizdim” tesellisine sığınır. Bu durumu çevresine, ağır işlerden kaçma, verilen görevleri “gücüm yetmez ki” şeklinde cevap verme ile yansıtır.













6- Cinsel taciz yaşamış erkek çocuk “kimlik ispatı” telaşı yaşar. “Ben hâlâ erkeğim”, diyerek kendini motive etmeye çalışır. Anlamsız ve gereksiz zamanlarda, kendisine “erkek” vurgusu yapar. Vücutlarındaki “kıllaşmayı” erkek olmanın ispatı olarak etrafa gösterir. Homoseksüel ve transseksüellere karşı aşırı reaksiyon ve öfke sergiler. Kız çocuklarında “kimlik ispatı”ndan daha çok, “kimliksizleşme” eğilimi görülür. Kimlik inkârı iki şekilde dışa yansıyabilir.












Cinsel taciz yaşamış kız çocuğu, kıyafetlerini erkek kıyafetlerinden seçmeye çalışır. Anlamsız zamanda anlamsız cinsel konuşmalar yapar, aşırı argo kelimeler kullanır, cinselliğe vurgu yapan küfürler eder ve cinsel içerikli fıkralar anlatır. Kendisine “helal olsun, tıpkı erkek gibi” denilmesi hoşuna gider.











Cinsel taciz yaşamış kız çocuğu kendinden daha büyük yaşlara ait kıyafetler giyer. Aşırı dekolte kıyafetler seçer. Yaşına yakışmayacak yoğunlukta makyaj yapar. Tacize uğradığı yaşı, görüntüyü ve kimliği üzerinden atarak daha farklı bir kimliğe bürünmek ister.










7- Cinsel taciz yaşamış erkek çocuk, kızlarla beraber olmak ve görünmek istemez. Onların oynadığı oyunlara iştirak etmemeye özen gösterir. Kendisinin kız gibi algılanacağı korkusunu yaşar. Bunun aksine taciz yaşamış kız çocuğu, oyun oynarken erkeklerin arasında bulunmayı tercih eder. Tacize uğramış kız çocuğu, bilinçaltında, babasını, ağabeyini ve erkek akrabalarını temize çıkarmak için erkek çocuklar ile özellikle oynamak ister.



Adem Güneş

Zaman/Ailem


1 yorum

LAFLAR ELE VERİR..

samimi arkadaşların sohbetleri en iyi çaredir bu konuda..konuşmalar değişir..sorular cinselliğe kayar..ilgi alanı "araştırma"adı altında yine cinsellikle ilgilidir..AYNI CİNSE ya da KARŞI CİNSE aniden başlatılan düşmanca tavırlar.yorumlar..yaklaşımlar...aslında herşey bellidir.sadece yaklaşım meselesi imkansız ve zordur o kadar..

12.04.2007 - berkehan

Konular