2 Ekim 2006 tarihli konular

Herşeye rağmen ümitsizliğe asla! Heryerde O var!

  • Yagmur Öncesi

Benim hikayem..

Bundan 4 sene oncesiydi. Internet denen illete bulasmis bir turlu kendimi ondan ayiramiyordum. Gunlerden bir gun birisiyle tanistim. Sohbeti güzeldi. Zevklerimiz inanislarimiz sözde ortakti.

Bir ay kadar telefon mesajlariyla gorustukten sonra bu iliskiyi gercege donusturmeye karar verdik. Ilk tanistigimiz gun cok utangac yuzume bile bakamayan bir bey vardi karsimda. Inancimiz ortakti, goruslerimiz ortakti. Sonra cikmaya basladik. Tamam demistim " iste aradigim kisi, yillardir özlemini kurdugum yuvayi kuracagim adam bu", beni sürekli koruyup kollayacak olene kadar sevecek kisi bu.

İMÂM-I RABBÂNÎ HAZRETLERİ’NDEN (K.S.)

  • imdat sezer

• Edebi gözetmek zikirden üstündür. Edebi gözetmeyen hakka kavuşamaz.

• Ehlinin (ailesinin) gönlünü almak için günâh işlemek ahmaklıktır.

• Kalbin tasfiyesi (temizlenmesi); İslâmiyet’e uymakla, sünnetlere yapışmakla, bid’atlardan ve nefse tatlı gelen şeylerden kaçınmakla olur. Zikri ve rehberi (doğru yolu gösteren âlimi) sevmek bunu kolaylaştırır.

• Malı zarardan korumanın ilacı zekât vermektir.

• Mekrûhtan sakınmak ve bir edebi gözetmek, zikirden, fikirden ve murakabeden daha fâidelidir.

• Mubâhları gelişigüzel kullanan, şüpheli şeyleri yapmaya başlar. Şüpheli şeyleri yapmak da

MEST ÜZERİNE MESİHTE FIKHÎ ÖLÇÜLER

  • Nalan

Abdest almayı gerektiren herbir hadesten dolayı mest üzerine mesih caizdir. Bu cevâz sünnetle sabit bulunmaktadır (1). Tevâtür de-recesine yaklaşan haberler sebebiyle, ulemâ-i İslam'ın umumu bu gö-rüşü paylaşmaktadır (2). Bu hususla ilgili fıkhî ölçülere riayetle dinimi-zin tanıdığı bu ruhsattan faydalanmamız câizdir.
Bu ölçülerin açıklanmasına geçmeden önce mest üzerine meshin sebebi, şartı, hükmü, rüknü, ve sıfatı ile ilgili kısa bir açıklama yapmak-ta fayda mülâhaza ediyoruz.

Sebebi: Ayaklarda abdest alarak giyilmiş mest bulunacak;

Şartı: Mestin farz olan mahalli örter durumda ve mesh edilmeye elverişli bulunması, meshin müddetinin geçmemiş olması;

GUSÜL YAPMAKTA HANEFÎ MÜCTEHİDLERİNİN İHTİLÂFINDAN KURTULMAK İÇİN

  • Nalan

İmam Ebû Hanife ile İmam Muhammed (rahmetullâhi aleyhimâ), guslün farz olması için, meninin mahallinden şehvetle ayrılmış olması-nı kâfi görmektedirler. İmam Ebû Yûsuf ise, hem mahallinden şehvetle ayrılmasını ve hem de dışarıya şehvetle çıkmasını şart koşmaktadır.
İmamlar arasındaki bu ihtilâf dikkate alındığı zaman, cinsî mukare-nette bulunan veya ihtilâm olan bir kimse, gusül yapmadan önce, şu hususlara riâyet etmeli, daha sonra gusle başlamalıdır:

a) Biraz uyumak:
Namazın geçme tehlikesi yoksa, gusle başlamadan önce biraz uyumalıdır. Bu uyku, âsabın gevşemesine sebep olduğundan, içeride kalan meni dışarı sızmış ve gusle müsait bir zemin hazırlanmış olur.

MESCİDDE ÖLÇÜ

  • Nalan

Cenâb-ı Hakk'a ibadet için inşa edilen mescidler, diğer mekânlardan üstün ve farklı bulunmaktadır. Bu itibarla gerek cemaatle namaz kılmak, gerekse vaaz ve zikir için camiye giden müslümanların şu ölçülere uygun hareket etmesi icap etmektedir:

a) Camiye girerken itikâfa niyyet etmeli, huşu hali ile Allah Teâlâ'ya hamd ve Peygamber (s.a.v.)'e salât-ü selâm okuyarak girmelidir.

b) Kerahet vakti değilse, iki rek'at tahiyyetü'l-mescid namazı kılmalı, namaz kılmanın mekruh bulunduğu vakitlerden biri girmiş ise vird ve zikirle meşgul olmalıdır.

c) Mescide girerken ayakkabılarını silkelemeli ve mabedi kirletme-mek için azamî gayret sarfetmelidir.

İBADETLERİMİZDE MAKBULİYET ÖLÇÜLERİ

  • Nalan

İbadetler, İslâm dininin ayrılmaz bir lâzımı (lâzım-ı gayr-i müfârıkı)dır. Ateşten harareti, buzdan soğukluğu ayırmak, onun mahi-yetine müdahale etmedikçe, nasıl mümkün değilse İslâm dininin esas-ları korunduğu müddetçe İbadetleri bu yüce dinden ayırmak, diğer bir ifade ile ibadetsiz bir İslâm dini düşünmek asla caiz değildir.

Bir müslümanın ibadetten sorumlu tutulması, ergenlik çağına ulaşması ile başlar ve son nefesine kadar devam eder. Bu müddet, ibadetin zaman ölçüsüdür. "Sana ölüm gelesiye kadar Rabbine ibadetet" (1) meâlindeki âyet-i kerimede bu ölçü açık ve seçik olarak görül-mektedir.

KULLUK VAZİFELERİNDE EFDALİYET ÖLÇÜLERİ

  • Nalan

Yaptığımız işlerin hayırda ileri ve fazilette üstün olabilmesi, dinî öl-çülere uygun olmasına bağlıdır. Mühim olan cihet, mutlak mânâda bir iş yapmak değil, yapılacak amelin Allah'ın kitabına ve Resûl-i Ekrem'in sünnetine uygun olarak işlenmesidir. Terakkide sür'at, sevapta vüs'at, rızaya vuslat bu ölçülere riayet etmeye bağlıdır. Bu hususta dikkat edilmesi gereken en mühim nokta, ibadetlerin devamlılığıdır. Bu ciheti tesbit eden bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmaktadır: "Amellerin Al-lah'a (göre) en sevimlisi, az da olsa devamlı yapılanıdır" (1).