Zehirli Ok

"Allahım!.. Senin rahmetine erişmeyi ümit ederim."1



Ümitsizlik ve Karamsarlık

Günümüzde müslüman gençliğin önündeki manevî engellerden biri ümitsizlik ve karamsarlıktır. İlk insandan bu yana devam eden Hak ile Batıl arasındaki iman ve ahlak mücadelesinde bugün psikolojik boyut ağırlık kazanmıştır. Dünya çapındaki teknolojik, medyatik ve kültürel imkânlar şuurlu müslümanları sindirmek, küçük düşürmek ve pasifize etmek için kullanılmakta ve bunun tabiî sonucu olarak inançlı kesimde ümitsizlik ve karamsarlık yaygınlaşmaktadır.

Çocuk hem üzerinde kavramlar üretilen hem de bir birey olarak toplumsal yaşamın bir parçasıdır. Çocuğun varlığı, yokluğu yanında oluşan sorunlar kadar çocuğun yaşam içinde toplum ile iletişim ortamları ile nasıl bir ilişki kurduğu da önemlidir. Günümüz toplum yapısında aile kavramının ve bu aile kavramı içindeki çocuğun değişik biçimlerde etkilere maruz kalması çocuk kimliğinin de değişip, dönüşmesine neden olmaktadır.

İki sene önceydi. İstanbul’da kış. Eminönü’nden kalkan vapur, nefeslerini soğuk havaya buhar buhar savuran insanlarla dolu. Herkes bozukluklarını çıkarıp çay söylüyor. Isınmak lazım. Rengarenk atkıların, eldivenlerin, berelerin, şalların arasından kaşık sesleri şıngır da şıngır duyuluyor. Şehir beyazları zarif bedenine bir geçirmiş ki görmeyin. Hırıltılı, kaba, huysuz taraflarını kapatmış. Hoş bir bakışı var şimdi İstanbul’un. Sanki Peygamberimizin: “İstanbul bir gün fetih olunacaktır” sözlerini ilk duyduğu an gibi siması: Utanmış. Bembeyaz utanmış.

benım eşim ben bildim bileli yanı 18 yıldır gözü hep dısarda. ne yaptıysam bu huyundan vazgeciremedım bır turlu yasak aşklarından vazgecmedi ve bu kışıler hepsi evli ve yakın cevremden artık eşimi istemiyorum ama ekonomık gücüm olmadığı için ve aradakı dört çocuğumuzun hatrına katlanıyorum huzurum kalmadı manen çökmüş durumdayım kendimi çok yanlız hıssediyorum siz söyermısınız sızce ne yapmalıyım