6 Ocak 2007 tarihli konular

Peygamber Efendimiz Niçin Çok Hanimla Evlenmistir ?

  • MURAKIB

Hz. Resul Efendimiz isteseydi daha gençliGinde iken ; genç , zengin bir çok kizla evlenebilirdi. Bu imkani vardi fakat evlenmemislerdir:

Peygamber efendimiz kendi döneminde Muhammedül-emin (güvenilir Muhammed ) olarak adlandirilmis ,sadece zenginlerin üye olabildiGi Hilful-fudul derneGine zengin olmadiGi halde kabul edilmis ,çevresince kendine güvenilen ,genç,ahlakli ve yakisikli bir insandi.Kabeyi su bastiGi zaman Hacerul esved tasini , kabile reisleri arasinda tek reis olmayan peygamberimiz yerine koymustur.Peygamber efendimiz peygamberliGini ilan ettiGi zaman Mekkeli müsrikler peygamberimize su teklifte bulunurlar : Ey Muhammed eGer sen para istiyorsan sana para verelim, basimiza baskan olmak istiyorsan seni baskan yapalim, eGer istiyorsan seni kabilemizin güzel kizlariyla evlendirelim.Yeter ki sen bu davadan yani islami anlatmaktan vazgeç.

Fıstıklara bak [+ 18]

  • namazci_com

Hani bir türkü vardır, kekliği düz ovada avladım, kanadını çam dalına bağladım diye … Çogu kimse biliyorum ki sırf yazının başlığına aldanarak sazan gibi atladı : ) ve başka şeyler düşündü ama işin aslı böyle değil, bu resime bakarak gerçeği anlıyabilirsiniz.
http://www.namazci.com/studium/fistiklara_bak_18.bmp

Neyse biz gelelim konumuza, uzun zamandır teknik konular ağırlıklı köşe yazıları kaleme alıyordum ama şimdi yine hayatdan, biraz sizden, biraz benden, biraz ondan, biraz bundan yazma vakti geldide geçiyor bile…Kısaca hayatın vakti geldi ve biraz komik olması bakımından da böyle bir başlık ve giriş cümlelesi seçtim.

Yol Uzun mu, yoksa Kısa (mı) ?

  • namazci_com

Hayat’da herkesin bir yolu vardır; kimi ALLAH yolunu, kimi ise diğer yolları tercih eder. Herkes bu seçimlerinde gayet özgürdür. Ama ister ALLAH yolu tercih edilsin, isterse de diğer yollar tercih edilmiş olsun, herkesin ortak buluşma noktası topraktır. Nedense yaşamın o hızlı akışı içinde bu gerçeği unuturuz yada hatırlamak istemeyiz. O kapı eninde sonunda, ister genc, ister yaşlı, ister fakir, istersekte zengin olalım birgün çalınacak. Peki o kapı çalındığında, yani bu fani misafir olduğumuz dünyadan giderken kapıyı çalana karşı ne kadar hazırlıklıyız hiç düşündünüz mü?

Giriş

  • katip

Hamd Allah'a mahsustur. O Allah ki, vehimlerin okları onun beşer tâkatinin dışında bulunan sanatında isabet edecek hedef bulamaz. O Allah ki, akıllar ancak O'nun sanatından şaşkına dönerler. O Allah ki, O'nun birçok nimetleri kesintisiz olarak âlemler üzerine oluk gibi akmaktadır. İsteseler de istemeseler de o nimetler onların üzerine aralıksız akmaktadır. Sudan insan yaratmak, aralarında neseb bağıyla yakınlık kurmak, Allah'ın en garip lütuflarmdandır, O Allah ki, şehvet denilen bir kuvvet vasıtasıyla insanı tohum ekmeye mecbur etmiştir. O tohumla onların neslini irâdelerin dışında olduğu halde cebren ve kahren devam ettirmiştir. Daha sonra nesep bağının önemini büyüterek ona bir kıymet vermiştir. Nesep sebebiyle zinayı haram kılmıştır. İnsanları zinadan uzaklaştırmak için o fiilin çok kötü bir fiil olduğunu ilân etmiştir. Zinayı büyük bir suç ve acı bir hâdise olarak nitelendirmiştir. İnsanları, bazen emrederek, bazen de teşvik ederek nikaha yöneltmiştir. Ölümü kullarına takdir ederek onunla onları kasıp kavuran Allah Teâlâ her türlü eksiklik ve ortaklıktan uzaktır. Bu takdirden sonra, meni tohumlarını ana rahmine ekip serperek, ondan bir varlık yaratarak, istemedikleri halde cebren ölüm tırpanına düçar kılmıştır. Bütün bunlar, mukadderat denizlerinin âlemler üzerinde fayda, zarar, hayır şer, çekingenlik, kolaylık, toplama ve yayma açısından ne kadar coşkun olduğuna dair birer uyarı ve ikazdır.

Nikâha Teşvik ve Nikâhtan Sakındırma

  • katip

Âlimler, nikâhın fazileti hakkında çeşitli görüşlere sâhiptir. Kimi, nikâhın Allah'a ibadet etmek için bir köşeye çekilmekten daha üstün olduğunu savunmaktadır. Bazıları da nikâhın faziletini itiraf etmekle beraber: 'Eğer şehvet ve nikâha karşı duyduğu iştiyak, halini teşviş edecek derecede değilse, ibadet için bir köşeye çekilmek evlenmekten daha üstündür' demişlerdir.

Başkaları da bu zamanda nikâhı terketmenin daha efdâl olduğunu, fakat kazançların gayr-ı meşrû olmadığı ve kadınların ahlâkları bozulmadığı zamanlarda nikâhın faziletli bir iş olduğunu söylemişlerdir. Nikâhın hakikati, ancak hakkında vârid olan teşvik edici ve kaçındırıcı hadîsleri önce söylemek, ondan sonra da faydalarını ve tehlikelerini teker teker ele alıp izah etmekle anlaşılır. Böylece herhangi bir müslümanın hakkında nikâh mı daha hayırlıdır, nikâhı terketmek mi, onun tehlikelerinden kurtulur mu, yoksa kurtulmaz mı, bütün bunlar da bilinir.

Nikâhı Teşvik

  • katip

Ayetler
İçinizden bekârları, köle ve cariyelerinizden iyileri evlendirin. (Nûr/32)

Bu emri yerine getirmek müslümanlara farzdır. Kocalarıyla bir daha evlenmelerine mâni olmayın. (Bakara/232)
Bu ayet-i celîle, bir talâkla kocasından ayrılan ve bir kere daha hayatlarını birleştirmek isteyen ve yakınları tarafından engellenen bir hanımın durumunu ele alıp bu engellemeyi yasaklıyor.

Allah Teâlâ peygamberlerin medh u senâsını şöyle yapmaktadır:
Yemin olsun biz senden önce rasûller gönderdik, onlara zevceler ve çocuklar verdik... (Ra'd/38)

Allah Teâlâ bu durumlarını onlara bir minnet olarak ve onların faziletli yanları olarak zikretmektedir.

Nikâhtan Sakındırmak

  • katip

Hadîsler
Hz. Peygamber şöyle demiştir:

Hicretin ikiyüz senesinden sonra insanların en hayırlısı, yükü az olan kimsedir. O kimse ki, ne karısı ve ne de çocuğu vardır...11

İnsanlar üzerine bir zaman gelecektir ki, o zamanda kişinin helâk olması hanımının, ana babasının ve çocuklarının eliyle olacaktır. Onlar onu fakirlikten ötürü ayıplayacaklar ve ona gücünün yetmediği şeyleri yükleyecekler. İşte bütün bunlardan dolayı o kişi dininin elden gitmesine sebep olacak yerlere girecektir ve böylece helâk olacaktır...12

Aile efradının azlığı, iki zenginlikten biridir. Çokluğu da iki fakirlikten biridir.

Nikâhın Faydaları

  • katip

Nikâhta beş fayda vardır:

1. Evlat yetiştirmek.
2. Evin idare edilmesi.
3. Şehvetin kırılması.
4. Akraba ve yakınların çoğalması.
5. Kadınların hakkına ve hukukuna riayet etmek suretiyle nefse karşı mücahede etmek.

I. Fayda
Birinci fayda; evlattır. Evlat nikâhın temel taşıdır. Nikâh müessesesi onun için kurulmuştur. Nikâhtan gaye; neslin devam etmesidir, Dünyanın insan denilen varlıktan mahrum kalmamasıdır. Şehvet ise, insanları nikâha sürükleyici ve teşvik edici olarak yaratılmıştır. Tıpkı boğadan tohumunu çıkarmakla, dişiyi de tohum ekmeye hazırlamakla görevlendirilen bir kimse gibi... Bu şekil yaratılmak, erkek ve dişi için Allah'ın bir lûtf-u ilâhîsidir. Bu lûtuf onları cinsî birleşme sayesinde evlat elde etmeye sevkeden Kuşu tuzağa sevketmek için, canının çektiği taneleri tuzağa serperek elde edilen lûtuf gibi...

FUHŞU ÖNLEYİCİ TEDBİRLER

  • NaTuraL

Medeniyete zarar veren fiillerin sadece "suç" olduklarını söylemekle iş bitmez. Hatta bunların "kanunen" suç sayılması ve yapanların cezalandırılması da meseleyi halletmez. Belki, sözkonusu suçları önlemenin tek yolu, daha önce, yani suç iş­lenmeden evvel, gerekli tedbirleri almaktır. İşte bu tedbirler dört çeşittir:
1. Eğitim ve öğretim yoluyla, insanları, nefislerini düzeltici, her türlü kötülüklerden nefret edici bir kafa ve beyin formasyo­nuna sahip kılmak... Bu gibi fiilleri işlemeyi "günah" sayacak derecede ahlâk ve vicdan şuuruna erdirmek...

Nikâhın Âfetleri

  • katip

I. Âfet
Helâl rızkın elde edilmesinden aciz kalmaktır ki bu da afetlerin en büyüğüdür. Helâl rızık elde etmek herkes için kolay bir iş değildir. Hele kazancın zor olduğu şu devirlerde... Bu bakımdan evlenmek rızık için daha da fazla didinmeye vesile olacaktır ve belki de insanı haram yemeye bile mecbur bırakacaktır. Haram yedirmek ise, hem yedirenin, hem de yiyenin helâkine vesile olur. Evlenmemiş bir kimse ise, böyle bir tehlikeden uzaktır. Evlenmiş kimseye gelince, çoğu zaman kötü yerlere girmek mecburiyetinde kalır ve böylece zevcesinin hevasına uyar. Dolayısıyla âhiretini dünyasına satıp fedâ eder.

HAYA

  • NaTuraL

Bazı işlere başvurmak, insanın hayvanî yaradılışının kuvvetli olmasına bağlıdır. Zina, hırsızlık, yalancı­lık ve yapılması yasaklanan öteki suçlar gibi... Bu fiillerin hepsi insan fıtratına aykırıdır. Kur'an-ı Kerim'de, bahis konusu işler için, terim olarak "Münker" (kötü işler) deyimi kullanılmıştır.
Bu kelimenin lûgat karşılığı "bilinmeyen" (meçhul), yahut da "tanın­mayan" (gayrimaruf) demektir. Sözü geçen fiillere "münker" denmesindeki amaç şudur:
İnsanın yaradılışı, fıtrat va tabiatı, bu gibi işleri tanımaz ve bilmez. Ancak hayvanî taraf kuvvetlenip zorlansa, insan, o zaman bunlara başvurur. Hatta istekle değil, hayvanî tabiatın etkisiyle, yani mecburiyet altında... Esasen insanın yaradılışı, in­sanlık tabiatı, bütün "münker'lerden kaçınmak ister. Nitekim, şeriat ve hikmet sahibi Efendimiz (salât ve selâm ona olsun) de bu meseleye işaret etmişlerdir. Bu bakımdan kötü işlerden ka­çınmaya utanma duygusu" (haya) denmiştir.

Beyinsizler

  • arif

(1) İşi biraz iyi gider, o sene bir milyon dolar kazanır, bu parayı işine yatırıp sermâyesini artıracağına gider lüks bir köşk alır. Elinde avucunda nakit kalmaz, bankalardan, tefecilerden kredi alır ve sonunda iflâs eder. Beyinsiz!

(2) Yirmibeş bin liralık bir araba ona yeter de artar, işini pekâlâ görür. O ise yetmişbeş bin liraya lüks bir araba alır, bununla caka satar. Beyinsiz!

(3) Çoluk çocuğu ile tâtil yapmaya gider, yedi yıldızlı otele iner. Otelin yıldızı çoğaldıkça itibarının, şerefinin, prestijinin arttığını sanar. Beyinsiz!

(4) Fakirken, daha sonra orta halli iken beş vakit namaz kılıyordu. Köşeyi dönünce namazı bıraktı, hattâ bazen cumalara bile gidemez oldu. Beyinsiz!