10 Ocak 2007 tarihli konular

Açıktan günah işleyenle evlenmek doğru mudur?

  • arif

Açıktan günah işleyenle evlenmek doğru mudur?

CEVAP
Fasıkla, yani açıktan günah işleyenle, namaz kılmayanla, içki içenle evlenmek doğru değildir. Hele inancı bozuk birisi ile evlenmek hiç doğru değildir.

...

Bir gençle gizli konuşuyoruz. Dini bilmiyor, namaz kılmıyor, fakat ben onu düzeltirim. Çünkü evlenince hepsini yaparım diyor. Annemin vasıtasıyla öğrendim, salih biri değil diye babam bu işe razı değildir. Ne yapmamı tavsiye edersiniz?

CEVAP
Flört döneminde, gençler açık vermemeye çalışır. Nazik, uysal görünür. Evlendikten sonra, gerçek kimliği ortaya çıkar. (Dini bilmiyor, namaz kılmıyor, fakat ben onu düzeltirim) diyorsunuz. Evlenince kimin kimi düzelteceği o zaman belli olur. Madem yaşınız küçük, önce ona din kitapları verin. Okusun, dinini öğrensin! Namaz kılmaya da başlasın. (Evlenince hepsini yaparım) demesine itibar edilmez.

Ahirzaman fitnesinde kadın ve ahlaksızlık!

  • arif

ÜÇÜNCÜ MES'ELE: Rivayette var ki: "Âhirzamanın müstebid hâkimleri, hususan Deccal'ın yalancı cennet ve cehennemleri bulunur." bunun bir tevili şudur ki: Hükûmet dairesinde karşı karşıya kurulan ve birbirine bakan vaziyette bulunan hapishane ile lise mektebi, biri huri ve gılmanın çirkin bir taklidi, diğeri azab ve zindan sûretine girecek diye bir işarettir.

ALTINCI MES'ELE: Rivayette var ki: “Fitne-i âhirzaman o kadar dehşetlidir ki, kimse nefsine hâkim olmaz.” Bunun için, binüçyüz sene zarfında emr-i Peygamberîyle bütün ümmet o fitneden istiaze etmiş, azab-ı kabirden sonra مِنْ فِتْنَةِ الدَّجَّالِ وَ مِنْ فِتْنَةِ آخِرِ الزَّمَانِ vird-i ümmet olmuş.

Giriş

  • imdat sezer

Türkiye'de kadın kıyafetinde "modernleşme süreci" ve medyanın buna etkisini incelemek aslında, pek çok başka faktörün de yer almasını gerektiren bir çalışmayla mümkün görünmektedir.
İncelenen konuyu sadece kadın kıyafetlerindeki değişim ve medyayla sınırlamak pek çok hususun eksik kalması anlamını taşır. Konunun sosyolojik, tarihsel boyutunun yanında, sosyo-psikolojik, siyasi ve teolojik yönleri de incelenmeye muhtaçtır. Modernleşme, cinsellik, reklam, moda, feminizm, kadın hakları ve iktidar kavramları kadın kıyafeti bağlamında başlı başına incelenmeye değer konulardır.

1. Medyanın Modernleşme Sürecine Etkisi

  • imdat sezer

Kitle iletişim araçlarını öncüsü olan gazetenin 17. yüzyılda ortaya çıkışından itibaren toplumsal değişimi hızlandırmada çok etkili olduğu görülmektedir. Ancak, medya asıl gücüne gelişen teknolojinin de etkisiyle daha çok 20. yüzyılda ulaşmıştır. Kitle iletişim araçları kapitalizmin gelişimine paralel bir gelişme göstermiş ve ilk gazete Batı Avrupa'da gelişen ticari ilişkilerin sonucunda ortaya çıkmıştır. Ticaretin gelişmesi, habere olan ihtiyacı artırmış, bu da zamanla basının etkili bir güç haline gelmesine sebep olmuştur.

Reklam, moda ve tüketim kültürü bağlamında düşünüldüğünde medyanın bizatihi kendisi hem modernleşmenin bir ürünü, hem de modernleşmeyi hızlandırıcı bir unsur olduğu görülmektedir.

1.1. Medyanın Etkileme Gücü

  • imdat sezer

19. asrın ikinci yarısında, telgrafın icadıyla birlikte çok uzaklardaki haberleri alabilme ve gazete vasıtasıyla geniş kitlelere iletebilme imkânı, 20. asrın başında radyonun insan hayatına girmesiyle haber ve bilginin çok geniş bir alana, küresel seviyede nakledilebilmesi imkânını getirmiştir. 1950'li yıllardan itibaren yaygınlaşmaya başlayan televizyon ise kısa sürede radyonun pabucunun dama atılmasına sebep olmuştur. Çünkü televizyon, sesin yanına görüntüyü de ekleyerek etkiyi bir kaç kat daha arttırmıştır.

1980'lerden sonra uydu yayıncılığının gelişmesiyle, dünyanın her tarafına yayın yapabilen televizyonlar, coğrafi ve siyasal sınırları da ortadan kaldırmıştır. Bu gelişmelere asrın sonuna doğru hızla gelişen ve yaygınlaşan kişisel bilgisayar ve internet şebekelerini de katarsak küresel çapta bir iletişim çağını yaşamakta olduğumuz görülmektedir.1 Bediüzzaman'ın daha asrın başlarında kullandığı tabirle, bütün dünya artık küçük bir köy hükmüne geçmiş durumdadır.I

1.2. Kültürel Hayatın Metalaşması ve Tüketim Kültürünün Yaygınlaştırılması

  • imdat sezer

Ayrıca tümüyle maddi ögelerle (ürün, hizmet vb.) açıklanması mümkün olmayan kültürün, değişim değeri esasında işlem göreceği konusu önem taşımaktadır. Çok özel ve kişisel de olsa her türlü ürünün piyasa değerini tespit etmek mümkün olabilir; ancak, zevklerin, ilgilerin, duyguların, inançların, sanatın, ideolojinin vb. piyasa değerini tespit etmek mümkün değildir. Temelde maddi olmayan, maddi olmadığı için de bilimsel olarak piyasaya sürülmesi de mümkün olmayan anlamlandırma haritalarını piyasaya sunmak mümkün değildir. Oysa, modern kapitalist toplumda her şeyin ama her şeyin bir şekilde piyasa sirkülasyonundan geçtiği bilinen bir olgudur. Genel olarak kültürel üretim piyasaya dönüktür. Üretimin ilk ve asıl hedefi kârdır. Rekabet şartına bağlı olarak ürün çeşitlenir. Farklı sunum ve satış yolları bulunur. Her türlü müşteri (tüketici) ihtiyacını karşılayacak üretim alternatifleri denenir. Yapay ve zorlama ihtiyaçlar meydana getirilerek bunların tatmini için tüketim biçimleri üzerinde durulur."5

1.3. Medyanın Kadın Kıyafetinin Modernleşmesine Etkisi

  • imdat sezer

Medya yoğun olarak değişik alt kültürleri azaltmak ve kitle toplumunun büyümesine yardım etmekle suçlanmaktadır. Kitle iletişim araçları yüzünde insanlar daha fazla aynı şekilde konuşmakta, daha fazla benzer şekilde düşünmekte, daha fazla benzer şekilde hareket etmekte ve tepki göstermektedir. Bir görüşe göre, binlerce saatlik medya izleme, milyonlarca insan üzerinde benzer davranış biçimlerini kabullenmek durumunu oluşturmaktadır. Bu standartlaştırma eğilimi, medyanın kültürel büyümeyi engellediği suçlamasına kadar gitmektedir.11
Televizyonda yapım olayı, giderek daha ender hale gelen kaliteli eserlerle, talebin şaşırtıcı bir şekilde arttığı ucuz, sıradan eserler arasında bocalama geçirmektedir. Diziler ve arkası yarınlar, çoğunlukla katı üretim normlarının baskısı altındadır. İlgi-eder ilişkisinin, kalite-eder ilişkisinin yerini alması; belgeseller gibi bazı türlerin yok olmasına neden olmaktadır.12 Bu süreçte kalitenin yerini Keane'in deyimiyle "ticaret kurtları" alacaktır. Keane, şöyle devam eder: "Çok kanallı seçim demek, çok kanallı saçmalık demek olduğuna göre-ucuz yarışma programları, dışardan alınmış eski programların tekrarları, reklamlardan farkı olmayan içi boş eğlence programları-'daha fazla seçenek' demek, daha iyi eğlence değil, daha kötü medya demeye gelecektir. Ucuz yapımlardan geçilmeyen, tekrarlarla dolu, sonu gelmez dizilerden ve eldeki malzemenin temcit pilavı gibi ısıtılmasından oluşan bir yayıncılık".13

1.3.1. Moda

  • imdat sezer

Medyanın etkisini anlayabilmek için moda kavramını incelemek gereklidir. Çünkü, modanın moda olabilmesi için, geniş kitlelere yayacak bir araca ihtiyacı bulunmaktadır. Bu açıdan modanın etkisinin medyanın etkisiyle paralel arttığından söz edilebilir. Peki moda toplumları ne şekilde etkilemektedir.
Moda, toplumun bütün katmanlarında etkili olduğundan; fert grubu kendisini kabul ettirebilmek amacıyla grubun giymiş olduğun üniformayı giymektedir. Moda bir üniformadır, diğer üniformalardan ayıran tarafı belli bir şekil içinde kalmaksızın bir tarzın savunuculuğunu yapıyor olmasıdır. Ani bir hareketle başkalarının kendisi için uygun gördüğü kılık kıyafeti benimseyen kişinin davranışında kitle karşısında bağımsızlığını uzun süre devam ettirememe eğilimi yatmaktadır. Kitlenin üniformasının karşısında durabilmek için, ferdin kendine has bir üslubunun, dünya görüşünün olması gerekmektedir. Fakat, bütün bunlar da yine küçük bir grubun içinde bir ifade bulur. Kalabalık yığınların zevk anlayışına karşı çıkarken, fert, sırtını yine bir gruba dayama ihtiyacı duyar.16

1.3.2. Reklam Sektörü ve Kadın

  • imdat sezer

İletişim alanında liberal pazar fikrini savunanlar medyaların aynı zamanda iki cins hizmet sağlaması gerektiği savunurlar: "İzleyicilere program, reklamcılara ise izleyici".18 Kitle iletişiminin ekonomi politik görüşü medyalara sivil topluma has olgular olarak bakmakta, yani bunları öncelikle ekonomik olgular olarak ele almaktadır. Bunların hem meta üretim ve değiş tokuşunda artı-değer üreticileri olarak doğrudan bir rolü olduğuna, hem de reklamcılık yoluyla meta üretiminin diğer kesimlerinin de artı-değer üreterek dolaylı bir rol oynadığına inanmaktadır.19 Günümüz şartlarında bu, büyük ölçüde doğrudur. Reklamcılık ve dolayısıyla medya, tüketim toplumunun önemli bir aracı konumundadır.

2. Türkiye'de Kadın Kıyafetindeki Modernleşmenin Bir Aracı Olarak Medya

  • imdat sezer

2.1. Genel Olarak Türkiye'de Kadın Kıyafetlerindeki Değişim Süreci

Kimliğin gözle görünür tezahürü olan giyim kuşam konusundaki mecburi kıyafet değişiklikleri, bu yönde devlet baskılarının geçmişi Batılılaşma çabalarının başladığı II. Mahmut dönemine ve Tanzimat Fermanı'na kadar gider. Bu dönemdeki mecburi kıyafet değişiklikleri daha çok erkeklere yönelik olmakla birlikte, çeşitli yayın organlarında kadın kıyafetlerinin değişmesi talebi de, Meşrutiyetten sonra seslendirilmeye başlanmıştır. Bu talebin temelinde değişen hayat tarzı önemli rol oynamıştır.

2.2. Türk Kadın Kıyafetinin Modernleşmesinde Medyanın Etkisi

  • imdat sezer

Aslında, Türk milletinin kıyafet tarihine bakmak, medyanın bu konudaki etkisini göstermesi açısından yeterlidir. Barbarosoğlu'nun28 sınıflandırmasıyla Türk milletinin giyim-kuşam tarihini beş döneme ayırırsak, son iki dönem devlet baskısının yanında gazete, dergi ve televizyon etkisinde bir değişimi yansıtmaktadır. Bu dönemler şu şekilde sınıflandırılabilir:

1. Başlangıçtan İslamiyet'in kabulüne kadar olan dönem,
2. İslamiyet'in kabulünden 19. yüzyıla kadar olan dönem,
3. 19. yüzyıldan Cumhuriyetin kabulüne kadar olan dönem,
4. 1960'a kadar olan dönem,

2.2.1. Osmanlı-Meşrutiyet Dönemi

  • imdat sezer

Türkiye'de basın yayın hayatının gelişmeye başladığı 1870'li yıllardan itibaren, kadın ve kadın kıyafeti konusu, tartışmaların en önemli kısmını teşkil etmiştir. Özellikle, Meşrutiyet dönemi bu açıdan bir dönüm noktası teşkil eder.
Meşrutiyet dönemi, bir yanıyla Türk tarihinin en kritik anlarından biri ise, öbür yönüyle de ve özellikle, kadını ilgilendiren de dahil olmak üzere, özgürlük sorununun tüm biçimleriyle yoğun tartışmalara konu olduğu bir dönem olmuştur. Dönemin kayda değer olgularından biri de siyasi ve toplumsal konulardaki pek çok yasaklama ve sansüre rağmen, kadın, kadın kıyafeti gibi konularda bir kısıtlama olmamasıdır.

2.2.2. Cumhuriyetin İlk Yılları ve Tek Partili Dönem

  • imdat sezer

Cumhuriyetin ilk yılları aynı zamanda kadın kıyafetlerinde açıklığın teşvik gördüğü yıllardır. Modernleşme ve çağdaşlaşmanın bir göstergesi olarak kıyafet Cumhuriyet döneminin en önemli mücadele alanı olmuştur. Cumhuriyeti kuranlar ve daha sonra devlete egemen olanlar, özelde başörtüsünü, genelde tesettürü Batılılaşma, çağdaşlaşma ve modernleşmenin karşıtı bir tavır olarak değerlendirmiş, kadın kıyafetlerinde açıklığı her fırsatta teşvik etmiş, zaman zaman bu konuda baskı yapmışlardır. Kadınlar Avrupaî kıyafetler giymeye, balolara katılarak, erkeklerle dans etmeye bizzat ülkeyi yönetenlerce teşvik edilmiştir.

2.2.3. Çok Partili Döneme Geçiş

  • imdat sezer

Çok partili dönem Demokrat Parti'nin iktidara gelmesiyle birlikte hem demokrasi ve hürriyetlerin yaşanmaya, hem de 2. Dünya savaşı sonrası de Sovyetler Birliği'nin tehditleri dolayısıyla Batı’ya yanaşmak zorunda kalan Türkiye'de Amerikan hayat tarzının etkilerinin hissedilmeye başlandığı bir dönem olmuştur.

Ancak, tek parti dönemiyle ilgili çalışmaların hemen hemen hepsinde kadınların modernleşmesi ve açılması yönündeki Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki eğilimin bu yıllarda toplumda dindarlaşma ve geleneksel kıyafetlerin artışı lehine değiştiği aktarılır. Buradaki en önemli faktör Türkiye'deki büyük çoğunluğun bu dayatmalara karşı olan tavrıydı. Türk toplumunun büyük kısmı köylerde yaşıyordu ve laiklik uygulamaları büyük şehirlerde etkili olurken, Lewis'ye göre köy ve kasabalar buna direniyordu.66

2.2.4. 1960 ve 70'li yıllar

  • imdat sezer

1960 ve 70'li yıllar dünyada önemli gelişmelerin olduğu ve bunun etkilerinin Türkiye'de çok yakından hissedildiği yıllardır. Gerek 1960 darbesinin Demokrat Parti'nin Atatürk devrimlerine yönelik bir karşı devrim olarak görülmesi ve darbeyle iktidardan indirilmesi, gerek 1968'lerde Avrupa'da meydana gelen gençlik olayları Türkiye'de basın yayın alanında gelişmeler, önemli toplumsal değişimlere neden olmuştur.
1960 darbesinden sonra çarşaf giymeyi yasaklamayı amaçlayan yerel önlemler alınmasına rağmen,72 1961 Anayasası'nı getirdiği daha rahat ortamda, gazeteler o zamana kadar basılması yasak olan çıplak kadın fotoğraflarının yanısıra sansasyonel haberlere de yer vermeye başlar. Gazetelerde Türk kadınlarının fotoğrafı yerine Avrupalı dergilerden alınan fotoğraflar kullanılmaktadır.73