5 Temmuz 2006 tarihli konular

Kıyâmette Gençlik Nimeti Sorgulanacak

  • Ahmet Emin

Tüm insanlığı hayat veren sözleriyle uyaran Allah'ın Resulü (a.s.m.), "verilen nimetlerin hakkıyla değerlendirilmesi" konusunda çok durmuştur.

Nitekim konuyla ilgili bir hadislerinde şöyle buyurur:

"İnsanoğluna şu beş şeyden hesap sorulmadıkça onun ayakları Kıyâmet Gününde Rabbinin huzurundan ayrılmayacaktır: Ömrünü nerede tükettiğinden, gençliğini nerede yıprattığından, malını nerede kazanıp nereye harcadığından ve öğrendiği ilimle nasıl amel ettiğinden." (Tirmizi, Sıfâtü-l Kıyâme: 1)

GENÇLERE “HAYA” YAKIŞIR

  • imdat sezer

Allah Resulu (sav) Ensar’dan bir kişinin yanından geçerken, onun kardeşini utanmaktan vazgeçirmeye çalıştığını gördü. “Onu kendi haline bırak; çünkü haya imandandır!” buyurdu.

Haya mümin ahlâkıdır. Edep, kulluk ve tüm güzellikler haya ile gelir. Şimdilerde anne-babasının, öğretmeninin yanında bacak bacak üstüne atabilen, uzanabilen, kendinden büyüklerin huzurunda hiç çekinmeden sigara içebilen gençlik, haya duygusundan yoksun olduğu için bu halde.

Eskiden bir şarkıyı güftesindeki bazı uygunsuz cümlelerden ötürü reddederken şimdi güftesi bir uçtan bir uca ahlâksız, klibi tamamıyla müstehcen şarkıları çocuğumuzun dilinde duyduğumuzda "Ne güzel de sesi varmış benim yavrumun!" demekle yetiniyoruz.

Genç kızımız ve oğlumuzla beraber izlediğimiz dizilerde hoşumuza gitmeyen bir bölüm olursa zaplayıp, bir müddet sonra aynı kanala dönerek eğlencemizden ödün vermiyoruz. Eğlence, espri, popüler kültür derken çoğalan eksilerimizin arasında çocuklarımıza “haya”dan bahsetmek aklımıza çoğu kez gelmeyebiliyor.

İyiki Varsın

  • YineBiGulnihal

Ne güzeldir birine " İyi ki Varsın" Diyebilmek..
Bu " biri" hayatınızdaki o boşlukta iyilerin derinliğini bırakmıştır.Bıraktığı derinlik de,
devamında iyi damlalarını ardından getirmek de gecikmeyecek ve "İyikiler" denizini oluşturacaktır.
Bu deniz berraktır.Ayaklara batacak çakıldan ıraktır. Ne kadar derine giderseniz gidin denizin dibi
aynı mavilikte olacaktır.
Bu deniz sukundur.Sizi fırtınalarında savurmaz. Başka denizlerdeki fırtınaların önceden habercisidir.
Onu izlerken dalıp gidersiniz hayallere , ama şu anki gerçeklerle..
Bu deniz Filizdir.Yeşilinin taze kokusu ,yeni doğuşların müjdesidir. Emekle beslenir ,meyveleri
çeşit çeşit renk renkdir.

Sevmek Böyle Özdeşleşmemeliydi İsminle

  • bad-ı_saba

Sevmek böyle özdeşleşmemeliydi isminle.

Ve sen bunca yoğunluklar içinde sıyrılıp sonsuzlaşmamalıydın içimde. Kaçsam bu duygudan, kurtulabilir miyim(?) bilmiyorum. Kurtulmaya çalışsam pesimden gelir mi bu sevgi? Bilmiyorum. Sen bir bilinmez olarak devam edip gidecek...

Ne yazık , çok yazık!
Ben seni insanlarla paylaşmak istiyorum. Oysa insanlar seni kendilerine ait kılmak istiyorlar. İnsanlar seni benimle paylaşmak istemiyorlar. Korkuyorlar benden. Evet, içimdeki yüceliğini, içimdeki sonsuzluğunu biliyorlar da korkuyorlar benden. Seni benimle paylaştıkları zaman seni çekip alacağımı ve hatta senin kendiliğinden bana geleceğinden korkuyorlar. Ve susmadığım zaman biliyorlar ki sen büyüyeceksin içimde.
Benim sözcüklerimle yüz yüze gelmek istemiyorlar onlar. Biliyorlar ki sözcüklerle gelsem sığdıramayacağım seni hiçbir şeye.

Çobanın Aşkı

  • YineBiGulnihal

Aşıktı delikanlı. Sevgilisinin isminden başka bir şey bilmediğinden mi, konuşmaya mecali olmadığından mı bilinmez, arkadaşı anlatıyordu onun halini:


- Gözleri günlerdir uyku görmedi efendim, diyordu, yemiyor, içmiyor, işi gücü, gecesi gündüzü havası suyu o kız oldu sanki. Ne desem kâr etmiyor, son bir çare diye geldik size. Halbuki "sen bir garip çobansın, o padişahın kızı, davul bile dengi dengine" dedim ya, dinlemiyor efendim, ama herhalde aşkın gözü kördür diye de buna diyorlar, değil mi efendim...

Aşıktı delikanlı. Sevgilisinin isminden başka bir şey bilmediğinden mi, konuşmaya mecali olmadığından mı bilinmez, arkadaşı anlatıyordu onun halini:

Her Şeye Rağmen Seveceğim Seni!

  • bad-ı_saba

Ben seni kocaman bir yürekle sevicem.Gözlerim değil, yüreğimdir seni görecek.Sen damarlarımdaki kana karışıp , gelip oturmalısın yüreğime.Bir başka yerde olmamalısın zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalısın, orada kalmalısın.


Tek aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu kadar kolay kabullenecek seni. Herhangi bir konuk olmayacaksın artık. Bu yüzden ne ağırlama faslı olacak, ne de ugurlama. O yüregin gerçek sahibiysem, Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya...

Ben dört mevsim baharı yaşayacağım seninle bir anda. Çiçek çiçek açacaksın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kalacak, senin renklerin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşil olacaksın bende. Açelyaysan pembeliğinle,Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı gülsen,Kırmızıysan bir ateş gibi Ve mavim olacaksın...

Severek Ayırlanlara...

  • bad-ı_saba

Vakit, ikindi sonu.Güneşin rengi gökyüzünü kızıla boyamak da. Martılar gözlerimde kanat çırpıyor. Seni önce, Rab-bim''e sonra,çığlıkları sonsuzluğu andıran martılara bırakıyorum.Güneş reginde deniz,hayalin tutuşmuş yanmakta. Nasılda ürpertiyor soğuk insanı.Rivayete göre; CENABI HAK "suyu yaratmış ve nazar kılmış.

Yaratıcısının nazarından öyle ürperti duymuş ki su, o gün bu gündür,rüzgar olmasa bile, korkudan titrer dururmuş.

İnsan bu su misali…Kıvrım kıvrım akar ya,benim de ruh derinliklerime akmak ta iken düşünceler...

İnsan bu! Bazen,rahmet deryasıdır.bazen,zulmet.Kimi gün,sevgi kupası olur. kimi gün nefret.Bahar iner iklimine apansız,çiçeklenir renk renk kalp ovası. kimi gün, kışı soluklanır yaz ortasında yüreğine kar yağar şaçından evvel.

Kırlangıcın Aşkı

  • YineBiGulnihal

Kırlangıcın biri, bir gün bir adama aşık olur. Günlerce penceresinde onu gözler. Derdini anlatmak, içini dökmek ister ama nedense bir türlü csaret edemez.

Günler günleri takip eder, sonbahar yaklaşır. Zamanının az kaldığını farkeden Kırlangıç nihayet tüm cesaretini toplayarak gönül verdiği adama her şeyi anlatmaya karar verir.

Pencereyi açıp temiz havayı teneffüs etmek isteyen genç adam, güzel bir kuşun karşıdaki ağacın bir dalından kendini izlediğini görür. Camına doğru uçtuğunu farkederek irkilir. O ne! Hayret edilecek bir şey, kuş hiç korkmamakta hatta, camın pervazını tutan ellerine kadar yaklaşmaktadır. Kısa bir sessizliğin ardından kuş dile gelir ve

"Ey sevimli adam, ne zamandır ben sana aşığım. Ne olur beni içeri al, dost olalım" der. Fakat son derece ciddi olan adamın bu kuşla uğraşacak vakti yoktur, kabaca kuşu iter ve

"Hadi git işine. Ben senle uğraşamam" der.

İlan-ı Aşk

  • bad-ı_saba

Genç bir delikanlı saatlerdir genç kızın peşinden geliyordu. Genç kız dayanamayıp arkasını döndü:

- Neden saatlerdir beni takip ediyorsunuz? diye sordu.

Genç erkek :

-Sizi seviyorum hem de canımdan çok seviyorum!

Genç kız :

-Bak benim arkamdan ablam geliyor, o benden daha güzel benden iş çıkmaz sen ona git..

Delikanlı arkasını dönüp bakınca çok çirkin bir kızın geldiğini görüp sinirlenmiş ve genç kıza dönmüş :

-Neden bana yalan söylediniz?

-Asıl siz bana neden yalan söylediniz?

Eğer beni gerçekten seviyor olsaydınız, dönüp arkanıza bakmazdınız.

Çünkü gözünüz benden başkasını görmezdi.

alıntı