29 Aralik 2006 tarihli konular

21.Zekat

  • NaTuraL

Ulu Allah (CC.) söyle buyuruyor:



"Zekâti veren mü'min'er kurtulusa ermislerdir."
(Mu´minun Sûresi 4)


Ebû Hureyre'den (R.A.) rivayet edildigine göre Peygamber (S.A.V)'imiz söyle buyuruyor:

"Altin ve gümüsü olup da bunlarin hakkini (miktari belirtilmis zekâtini) vermeyenler için, mutlaka Kiyamet günü bu altin ve gümüs madenleri atesten levhalar haline getirilerek vücûdiari bunlarla kizartilir, yanlari ve sirtlari bu levhalar üzerinde daglanir."


Yâni bu levhalar cok dahi olsa, cismi onlara gere genislettir, levhalar sogudukça miktari elli bin sene olan Kiyamet Gününde tekrar kizdirilirlar, bu hal, tâ küller arasinda muhakeme bitip herkes, yolunun Cennete mi, yoksa Cehenneme mi gedecegini görünceye kadar devam eder.

22.ZİNA

  • NaTuraL

Yüce Allah (C.C.) söyle buyurur:


"Kurtulusa eren müminler, edep yerlerini (fuhustan ve diger haramlardan) korurlar."
(Mü'minûn Sûresi. 5)

Yine ulu Allah (C.C.) buyuruyor:



"Fuhsun açigina da, gizlisine de yanasmayiniz." (En'âm Süresi. 151)


Burada «açik fuhus» zina, «gizli - sakli; fuhus» deyimi ile de öpüsme, elleme ve bakisma kasdediliyor olmalidir.

Nitekim Peygamber'imiz (S.A.S.)

«— Eller de, ayaklar da, gözler de zina islerler.»



Nitekim ulu Allah (C.C), söyle buyuruyor:




"Mü'min erkeklere de ki; gözlerini (haramdan) saklasinlar ve irzrini korusunlar, bu kendileri hesabina en temiz yoldur. Hiç süphesiz, Allah yaptiklarini iç yüzü iie bilendir.

23.Silâ-i Rahim ve Ana Baba Hakki

  • NaTuraL

Allah Teâla (C.C.) söyle buyuruyor:


"Ey insanlar! Sizleri bir tek insandan yaratan, o tek insandan erkegi ve disiyi yaratarak bu çiftten bir çok erkek ve kadinlar üretip yeryüzüne yayan Allah'a karsi gelmekten sakininiz. O'nun adini ileri sürerek birbirlerinizden çesitli dileklerde bulundugunuz Allah'dan ve akrabalik baglarini zedelemekten çekininiz. Çünki, Allah sizin üzerinizde devamli bir denetleyicidir."

(Nîsâ Sûresi - 1)



Yine ulu Allah (C.C.) söyle buyuruyor:





"Yoksa idare yetkisi elinize geçse, yeryüzünde kargasalik çikararak ve akrabalik baglarini zedeleyerek bas mi kaldiracaksiniz?! Bu kimseler yok mu? Allah onlari rahmetinden kovarak kulaklarini sagir ve gözlerini kör etmistir."

24.Ana Babaya Iyilik Etmek

  • NaTuraL

Buhari ile Müsüm'in birlikte rivayet ettigine göre, sahabelerden Ibni Mes'ûd (R.A.) söyle diyor;

«Bir gün Peygamber (S.A.S.)´imize Allah (C.C.) katinda en sevimli emel hangisidir?» diye sordum; «Vaktinde kilinan namaz» diye cevap buyurdular. «Ondan sonra hangisi gelir?» diye sordum: «Ana - babaya iyilik etmek» diye buyurdular. «Ondan sonra hangisi gelir?» diye sordum; «Allah (C.C.) yolunda cihâd etmektir» diye cevap buyurdular.

Müslim'in ve baskalarinin rivayet ettigine göre Peygamber'imiz (S.A.S.) söyle buyuruyor:


e— Evlât, ana - babanin hakkini ancak söyle ödeyebilîr: Anasini veya babasina köle olarak bulacak, sonra da para ile satin alarak kölelikten kurtaracak.»

25.Aşırı ihtiras

  • NaTuraL

Peygamber'imiz (S.A.S.) söyle buyuruyor:

"Sizin hesabiniza en çok su iki seyden korkuyorum: Asiri emeller beslemek ve nefsinizin ezgin ihtiraslarina kapilmak. Çünkü asin emeller beslemek. Ahireti unutturur, nefsin doyumsuz ihtiraslarina kapilmak ise insanlari haktan saptirir."


Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:


«— Su üç seyin üç seye yol açacagina kefilim:

1 — Bütün benligi ile dünyaya sarilan

2 — Dünya'ya hirslanan.

3 — Dünya için cimrilik eden kimse;

1 — Ötesinde zenginlik olmayan bir fakirlikle,

2 — Bitip tükenmez mesguliyetle

26.Zekât ve Cimrilik

  • NaTuraL

Yüce Allâh (C.C.) buyuruyor ki:


«— Allah'in kendi fazileti ile bagislamis oldugu malda cimriîik ederek zekâtini vermeyenlerin, kendileri hesabina faydali bir davranista bulunduklarini sanmasinlar. Bu yaptiktan kendilerine kötülüktür. Cimrilik ederek yanlarinda tuttuktan zekât, kiyamet gününde, atesten bir halka olup boyun karma geçirtecektir.»

(Âl-i Imran Sûre-i celilesi - 180)

Allah Teâlâ (C.C.) buyuruyor ki:







«— O Allah'a ortak kosanlarin (müsriklerin) vay haline ki, onlar mallarinin zekâtini vermezler ve Âhiret Günü'ne de inanmayanlar da onlardir.»

27.İbâdete Devam ve Harami terk etmek

  • NaTuraL

Ibâdetsin kelime mânâsi. Allah (C.C)'in farzlarini yerine getirerek haramlarindan kaçinmak ve O'nun koydugu sinirlari asmamaktir. Mücâhid.



«Allah (C.C)'in sana verdigi imkânlar ile Âhiret Yurdu'nu ara, dünyadaki payini da unutma» (Kasas Sûre-i Celilesi: 77) mealindeki âyeti ile ilgili olarak, bu âyetin telkin ettigi düstûr; «Allah (C.C)'a ibâdet etmek» olarak özetlenebilir» demistir.

Bilesin ki ibadetin temeli, Allah (C.C)'i tanimak. O'ndan çekinmek, umudu O'na baglamak ve kendini her an O'nun denetimi altinda hissetmektir. Insan bu sifatlardan uzaklasinca imanin özünü kavrayamaz. Çünki Allah (C.C)'i tanimaksizin. O'nun beseri bilgi ve hayal sinirlarini askin, benzersiz bir isitici, görücü, yaratici, bilgili ve muktedir bir ilâh olduguna inanmadikça yapilacak ibadet geçerli degildir.

28.Ölümü Hatırlamak

  • NaTuraL

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

"Dünyevî hazlari gözden düsüren ölümü sik sik hatirlayiniz."



Hadisi söyle Açiklayabiliriz: ölümü sik sik hatirlayarak dünya hazlarina karsi olan hevesinizi kiriniz ki, Allah (C.C)'a yöndesiniz. Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

"Eger hayvanlar ölüm hakkinda insanlonn büdigini bilselerdi, hep zayif hayvan eti yemek zorunda kalirdiniz."


Hz. Ayse (R. Anha) Peygamber (S.A.S.)'imize bir gün «Kiyamet Günü, sehidler ile birlikte Mahsere gelen olacak mi?» diye sorar.

Peygamber (S.A.S.)'imiz bu soruya «Evet, ölümü günle gecede yirmi kere hatirtayanlar.» diye cevap buyurdu.

29.Gökler ve Çeşitli Cinsler

  • NaTuraL

Rivayete göre; Allah'in (C.C.) ilk yarattigi varlik «cevher» dir. Allah (C.C.) cevhere heybet nazari ile bakinca Allah (C.C.) Korkusu ile eridi ve titredi, arkasindan su oldu. Sonra Allah (C.C.) suya rahmet nazari ile bakinca yarisi dondu. Allah (C.C.) bu donmus sudan «Ars»i yaratti.

Ars da sarsilmaya baslayinca Allah (C.C.) üzerine «Lâ ilâhe îllallah, Muhammedürrasûllah» (Allah (C.C.)'dan baska ilâh yoktur. Muhammed Allah'in rasul'udür)» cümlesini yazdi, O zaman sükûnet buldu.

Geriye kalan suyu, Allah (C.C.) Kiyamet Günü'ne kadar kendi hâline sarsilmaya ve kaynasmaya birakti. Nitekim ulu Allah (C.C.) «O'nun Ars'i su üzerinde idî» buyuruyor.

30.Kursı - Arş - Mukarreb Melekler - Rızıklar ve Tevekkül

  • NaTuraL

Ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:

«— Allah'in Kürsi'si gökleri ve yeri kaplar.»

(Bakara Sûre-i Celilesi: 255)


Bazi tefsir âlimlerine göre «Kürsî» Allah (C.C.)´in ilminden mecazdir. Bazilarina göre O'nun mülkü kasdedilmektedir. Bir kisim âlimlerin yorumuna göre ise burada bildigimiz gök cisimleri kasdedilmektedir.

Hz. Ali'den (K.V.) rivayet edildigine göre:

"Kursi» parlak incidendir ve uzunlugunu Allah (C.C.)'dan baska hic kimse bilmez."



Bir hadiste: «Göklerle yedi kat yer Kürsi ile birlikte sahrada hir halka gibidir» buyurulmustur.


Ibni Mâce'nin naklettigine göre. Peygamber'imiz (S.A.S.) söyle buyuruyor:

31.Dünyâyı Terk etmek, Onu Kötülemek

  • NaTuraL

Dünyayi zem hokkinda inen ayetler ve emsaii pek çoktur.
Denebilir ki. Kur'an-i Kerim'in ekserisi dünyayi asagilamak, onu insanlarin gözünden düsürmek ve ahirete yönelmelerini saglamayi telkin eder. Hatta peygamberlerin amaci da budur, onlar insanliga ancak bunun için gönderilmislerdir.

Bu cihet acik oldugu için bu konuda ayet nakletmeyi yersiz gördük, yalniz bu mesele ile ilgili olan hadislerin bir kismini nakledecegiz.


Rivayete göre, Peygamber'imiz (S.A.S.) bir gün yolda yürürken bir koyun lesine rastlar, yanindakilere: "Bu koyun lesine, sahibinin önem vermedigini kabul eder misiniz?" diye sordu.

32.Yine Dünyayı Zem Hakkında

  • NaTuraL

Ariflerden biri der ki: «Ey insanlar! Amellerinizi düsünerek tasinarak isleyin. Hiç bir zaman Allah korkusunu kalbinizden çikarmayin.

Uzak vadeli emeller ile oyalanarak ölümü unutmayin. Dünyaya sakin bel baglamayin, çünki o gayet aldatici ve gaddardir, üstten bakarak gözünüzü boyar, bos vaadler ile aklinizi basinizdan alir, süslenip puslenerek kendisine talib çeker.

Böylece alimli bir gelin gibi ortaya çikar. Böylece bakislar ona dikilmis,
kalbler ona tutuimus, nefisler ona âsik oiur.

Oysa nice âsikinin kanina girmis, nice ona gönül baglayani yüzüstü brrakmistir. Ona gerçegin gözü ile bakin. O sayisiz belâlarin yurdudur ve onu bizzat yaraticisi horlamistir.

33.Kanaatin Fazileti

  • NaTuraL

Bilesin ki, fakirin kanaatkar baskalarinin elindekinde gözü olmayan, kimseyi kiskanmayan ve zengin olmayi ihtiras haline getirmemis, olmasi lâzimdir bu ancak zaruret miktari yiyecek, giyecek ve barinak sartlari ile yetinmesi, bunlarin en az ve en ucuzuna razi olmasi, özlemini gündelik veya aylik geçim ihtiyaçlarini saglamakla sinirlayarak gönlünü bir
ay sonrasi ile oyaîam sayesinde mümkündür.

Çünkü eger fakir, cok seye sahip olma arzusuna kapilirsa, veya uzak vadeli emellere tutulursa, kanaatinin serefini yitirir, kaçinilmaz olarak tamah ve ihtiras kirine, bulasir, ihtiras ve tamahkârlik ise onu insanliga yakismaz, kötü huylar edinmeye ve egri davranislarda bulunmaya sürükler.

34.Fakirlerin Fazileti

  • NaTuraL

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:



"Bu ümmetin en hayirlisi fakirler ve cennete en önden girecek olanlari düskülerdir.»


Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:





«— Benim iki meslegim vardir, kim onlari severse beni sevmis otur, onlari hor gören benden nefret etmis demektir: Fakirlik ve cihad.»



Rivayete göre Cebrail (A.S.) Peygamber (S.A.S.)´imize gelerek: «Ya Rasûlallah! Allah (C.C) sana selâm söylüyor ve istermisin su gördügün tepeleri altina çevireyim de nereye gitsen seninle birlikte olsunlar» buyuruyor, der.

Bu teklif karsisinda Peygamber (S.A.S.)´imiz bir müddet basini öne egerek düsündükten sonra Cebrail (A.S.)'e söyle cevap verir: «Yâ Cebrail (A.S.)! Dünya yurtsuzlarin yurdu ve baska hic bir seyi olmayanlarin malidir. Dünyada birakmak üzere servet yiganlar, akli olmayanlardir.»

35.Allah'dan Başkasını Dost Edinmek

  • NaTuraL

Ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:


"Zâlimlere meyletmeyiniz ki, cehennemi boyLamayasiniz. Zaten Allah'dan baska yardimcilariniz yoktur. Sonra O'ndan yardim göremezsiniz."

(Hûd Sûre-i Celilesi. 113)


Bir tefsir âlimi yukardaki âyet hakkinda sunlari yaziyor, «Bütün dil âlimleri âyette gecen «rükün» kelimesinin azlikcokluk farki söz konusu olmaksizin kayitsiz sartsiz olarak «meyil ve siginma» mânâsina geldiginde görüsbirligi içindedirler.

Abdurrahman Zeyd. «Buradaki Ruk'un» yardakçilik etmektir. Bu da zâlimlerin küfrüne karsi ses çikarmamaktir» der.