24 Kasim 2006 tarihli konular

Keske'lere hayir!!!

  • Nisan Yagmuru

Eğer; ilerde bir gün arkanı dönüp KEŞKE demek istemiyorsan. 3 Şeyi
doğru seç..

* Eşini doğru seç.

Doğru eş her zaman uzun zaman flort ettiğin kişi değildir. Önemli olan kısa zamanda da olsa fikirlerinin uyuştuğu, Yaşam tarzlarının benzediği, Espiri anlayışının yakın olduğu, Zor zamanların da hep yanında olacağını bildiğin, Dertlerini, sevinçlerini paylaşabileceğin, Fikirlerine, olaylara bakış açısına güvendiğin, Senin fikirlerine saygı duyan, Konuşmaktan sıkılmayacağın, Hayata küstüğün zaman seni kabuğundan
çıkartıp eğlendirebilen, Gözlerine baktığında ne söylemek istediğini anladığın, Aynı zamanda iyi bir arkadaş, Fiziksel görünüşün dışında da seni sen olduğun için sevebilecek ve bunu kaldırabilecek birini eş olarak seçmelisin! ! !

Dünya da böyle biri var mı? diye sorabilirsiniz şimdi. Emin ol var! !

Biliyor musun?

  • Nisan Yagmuru

Biliyormusun bu gece senin icin neler neler yazacagim..................
Biliyormusunsenin icin gonlumde yeni bir sayfa acacagim................
Omrumun son baharinda,cikmaz sokaklarda seni arayacagim................
Bulmak icin anilarimi bir bir yirtacagim...............................
Ey mechul sevgili bu gece saatlerimi seninle paylasacagim...............
Sen yanimda olmasanda seninle yasayacagim..............................
Ssen anlamasanda..Bu gece bir baska olacak bende duygular...............
Oldurecegim icindeki yalnizliklari.....................................
Seninle yasayacagim dakikalari,mutlu anilari............................
Mazideki asklarimiza izin verecegim bu gece,seninle olmak icin.........
Gonlumun zincirlerini kiracagim yaninda olmam icin.....................
Bu gece yagmurlari dinleyecegim gozyaslarima inat......................
Yoruyecegim kalbimin sahillerine,umursuzca.............................
Orkideler takacagim saclarina,bahcelerimden............................
Seni koklayacagim gullere inat.........................................
Sen bilmem hangi kentin aksamlarindasin................................

Kalbin Aklî, Dünyevî ve Uhrevî İlimlerin Kısımlarına nisbeten hâli

  • nesim

Kalp, yaratılşıyla -daha önce de geçtiği gibi- mâlumatın hakikatlerini kabul etmeye hazırdır. Fakat kalbe gelen ilimler, aklî ve şer'î olmak üzere iki kısma ayrılır. Aklî ilimler de zarurî ve kesbî ilimler diye iki kısma ayrılır. Kesbî ilimler de uhrevî ve dünyevî diye iki kısma ayrılır.

Aklî ilimlere gelince, aklî ilimlerden gayemiz; aklın tabiatının istediği ilimdir. Taklid ve dinlemekle elde edilemeyen ilimlerdir. Bu ilimler, insanoğlunun tek şahsın aynı anda iki yerde bulunamayacağını ve tek şeyin hem hâdis (sonradan olma), hem kadîm, hem var, hem yok olmayacağını bildiği gibi, nerede ve ne zaman var olduğu bilinmeyen zarurî ilimdir. Bu ilimler ta çocukluk çağından beri insanoğlunun nefsinde bulunmakta ve insanoğlu bu ilimlerle birlikte yaratılmış olmakta ve bu ilim nerede ve ne zaman kendisinde oluştuğunu, yani yakîn sebebini bilmemektedir. Eğer 'Yakîn sebebini bilmemektedir' dememizin sebebi, kesinlikle insanoğlu kendisini yaratan ve hidayet edenin Allah olduğunu bilir. Bir de istidlâl ve öğrenmekle elde edilen kesbî ilimlere bölünmektedir. Bu iki kısım ilme de aklî ilimler denilir. Nitekim Hz. Ali (r.a) şöyle demiştir:

İlham İle Öğrenmek ve Hakkın Keşfedilmesinde Sûfîlerin Yolu İle Ehl-i İstidlâl'in Yolu Arasındaki Fark

  • nesim

Bazı hallerde kalpte hâsıl olup zarurî olmayan ilimlerin meydana gelişi hakkında hallerin değişik olduğunu bil! Bu ilimler, bazen sanki bilinmeyen bir yerden kalbe atılırcasına kalbe hücum ederler. Bazen de öğrenmek ve istidlâl yoluyla elde edilir. Delil vasıtasıyla ve öğrenmek yolu ile değil de kendiliğinden hasıl olan ilme 'ilham' ismi verilir, istidlâl yoluyla elde edilen ilme 'îtibar' ve İstibsar' ismi verilmektedir. Sonra delilsiz ve öğrenmeksizin kalbe ilka edilen ilim, kulun nasıl ve nereden kendisine verildiğini bilmediği ve kendisinden istifade ettiği sebebe muttalî olduğu kısımlara ayrılmaktadır. O sebep de ilmi kalbe ilka eden meleğin müşahedesidir. Birincisine 'ilham' ve 'kalbe üflemek' adı verilir. İkincisine 'vahy' denir. Vahy sadece peygamberlere mahsustur. Birincisi ise evliyâya mahsustur. İstidlâl yoluyla öğrenilen ilim ise âlimlere mahsustur.

İlm'e Nisbetle Kalbin Hâli

  • nesim

İlm'e Nisbetle Kalbin Hâli
İlm'in konağı kalptir. Kalpten gayem; bütün âzaları sevk ve idare eden latifedir. İtaat edilen ve bütün âzalar tarafından hizmetine koşulan sadece bu kalptir. Bu kalbin, malûmatın hakikatlere izafesi, aynanın renkli sûretlere izafesi gibidir. Nasıl ki renklinin sûreti varsa ve o sûretin misali aynada belirip ayna ile meydana gelirse, böylece her malûmun bir hakikati var. O hakikatin de bir sûreti vardır. Kalbin aynasında o sûret belirip keşfolunur. Nasıl ki ayna başka, şahısların sûreti başka ise, aynada misâllerin meydana gelmesi de başkadır ki bunlar üç şekilde olur. Böylece