Abdurrahman Dilipak

Zina etmeyeceksin!

Sahi, hiç düşündünüz mü, “fahişe” ne demek?. “Fahiş!” derken aslında bir aşırılığı ifade ederiz. Haddi aşmak, sınırları zorlamak anlamına gelen bir kelime.. Ama nedense bu kelimeyi hep dişil kullanırız.. Kadın fahişelik yapınca kötü de, erkek yapınca iyi mi? O işi yapan kadın ve erkek suç ve günahta ortaktır..



Babahan, "Müslüman Türkiye'de" medyanın topluma "fahişe gibi yaşayan mankenleri" örnek göstermesini eleştiriyor. "Ekranın önünde fahişeleşiyoruz" diyor..



Magazin basını denilen basın ya da kimi TV programları, açıkça cinselliği bir “meta” olarak kullanıyor.. Manken kızlar da bu pazarın sanki misyonerleri gibi.

Zina, Bina Derken!

Eskiler derler ki, zina ve bina çoğalınca kıyameti bekleyin.

Bu iş galiba böyle böyle yoluna girecek.

Her yer bina oldu. Zina dersen altın çağını yaşıyor. İnsanlar Lut kavmine özeniyor. Gay lezbiyen, homoseksüel, ensest, grub sex hepsi var.

Şimdilerde Türkiye’nin büyük şehirlerinde ve sahi kentlerindeki yeni moda evlilerin eşlerini ödünç alıp vermeleri. Grub sexi de aştılar.. “iyi komşuluk ilişkisi” onlara göre böyle.

Türkiye de AB yolunda fazla bir eksiklik kalmadı. Sex Shoplar her köşede açılmaya başladı. 900’lü hatlardan tele fuhuş desen epey zamandır var. Genelevler zaten devlet gözetiminde. Matilt hanım kaç yıl üst üste vergi rekortmeni olmuştu. “Vergilendirilmiş kazanç kutsal”dı ya, kaç kez devlet Matilt hanıma ödül vermişti. İyi ki, yüksek liyakat ve ahlak timsali kadın filan demediler. Olur ya, İffet madalyası bile takarlardı akıllarına gelse idi, belki de!